28 Şubat 2010 Pazar

Tek Bedende 2 Öküz

Kulaklarımı tıkamayı ve yanlış anlaşılır mıyım endişemin yersizliğini hiç bir zaman öğrenemeyeceğim sanırım..

Tek bedende 2 öküz..
Çalışırken yahut sevişirken başka, en özelinde daha bir başka.. Allah iyi yapsın..

24 Şubat 2010 Çarşamba

İtörnıl Sanşayn Of BıdıBıdı

Allah aşkına şu eternal sunshine of the spotless (hay ismine! associative press gibi!) mind 'ın anlatmak istediği nedir?

2 saat seyrettim; hiç bir şey anlamadım.
"Her seferinde 40.000 göz yaşı eşliğinde yeniden ayrılacağımızı bilsek de, yine yeniden istiyorum/isteyeceğim seni" gibi bir şey mi?(en yaratıcı, en uslu fikrim bu)

Buna mı ayılıp bayılıyor kadıngiller?

Ne saçma..
Hiç mi tutarlı/stabil hayat ihtiyacı yahut sırtım duvarda olsun hissi oluşmaz bu kadın milletinde? Hep mi aşk? hep mi macera?

Türdeşlerime kıyasla film zevkim farklıdır aslında(dram severim); ama bu, benim cinsimi dahi aşıyor.. dalga geçtiğim meg ryan filmlerini arar mı olacağı ne?(meg ryan'ın memeleri de sarkmış bu arada)

22 Şubat 2010 Pazartesi

Hem Kör, Hem Salak Öküz

Geçen gün üniversiteden eski bir arkadaşı misafir ettim evde.. Çok severim misafiri.. Bulaşık yıkadım, toz aldım, akan musluğu tamir ettim.. yüzü suyu hürmetine elektirikli süpürge dahi çalıştırdım...

Hiç gelmemişti evime.. dahası, pek dialoğumuz yoktur; hiç baş başa da kalmamıştık. Şükür ki ne onun aklındaydı yaramazlık yapmak, ne de benim.. Güzel güzel çayımızı içtik; eskileri yad ettik(fesat okurlar iğneyi k.çlarında hisetmiştir umarım)..

Anlatmışımdır Öküz'ün az biraz kör olduğunu; kendisine olan ilgiyi kolay kolay anlamadığını(kafasına kafasına vurmak lazım)..

Bir kez daha teyid ettim bunu o gece.

7-8 ay kadar önce kulağıma çalınır gibi olmuştu; da, aslı yoktur diye üzerinde durmamıştım o zaman. Meğer üniversite dönemlerimin vucutça en daşşş hanımı, 6 ay peşimden koşmuş; ve tüm o süre boyunca, gözümün içine baka baka 40.000 şaklabanlık yapmış kendini gösterebilmek için.

Şaşkın gözlerle "nasıl farketmezsin?" diyordu arkadaşım. "6 ay gölgen gibi takip etmiştik seni(öğrenci kızlar grup halinde hareket eder malum; grubun diğer elamanları da hain planın gönüllü yardımcılarıymış). sen nereye, biz oraya. Her ders arka sırandaydık. Sen x'le beraber olmaya başlayıncaya dek, yapmadığımız kalmadı anlaman için.. yuh be Öküz, cidden farketmemiş olamazsın!.. "

Şimdiiiiiiii... Dur Öküz... sakin!!....

Farkettim desem ayrı bir rezillik; farketmedim desem ayrı..
Uzun süre aptal aptal da bakmamalıyım suratına.. Gülsem mi, ağlasam mı???? puffff....

Bakmayın kıvırdığıma; biliyorum elbet gerçeği... "ruhum duymadı!".. en ufak bir şey dahi anlamadım..(ki güya ön sezilerim pek isabetli çalışır diğer mevzularda).

Gel de çık şimdi işin içinden.. Cidden bir insanın gözleri hem fıldır fıldır olup, hem de bu denli kör olabilir mi?

Yok yahu! Ben kör mör değilim. Vallahi bakıyorum kadınlara. Tamam, karşılık verilirse sıklıkla utanıp kaçırırım bakışlarımı(iç ses: sıklıklaymış! hadi ordan. istisnasız!)... da... ismime yaraşır biçimde olmasa da, bakarım yani öyle güzel göz/meme/popo falan gördüm mü.... Burnum da hassastır hem; ten kokusunu 2 metreden alır mübarek. E daha ne?

"Çok mu safım?" diyeceğim, gülecek fesat okurlar... Yahut, "Anladım da, aklım başkasında olduğu için anlamazdan mı geldim/işime mi gelmedi" vs diye sorguluyorum kendimi... yok da yok.. enteresan vücut hatlarından başka ona karşı en ufak data tutmamış zihin.

"Zaten güzel değildi" ile yırtmaya çalışıyor korumacı bilinçaltı. Ama... Durur mu diğer iç sesler: Bir ses, "çirkindi be" derken.. diğeri "oyyyy .... öyle memmmeye can kurban" diyor..

Offffff.... Ne olurdu sanki, gelip adam gibi derdini anlatsaydın be kadın! Hazır tav olmuşu/pişmişi varken.. bakar mıydım x'e... (evet, o yaşlarda beklentiler biraz farklıydı; ne var!? alla alla..)

Abe yapılır mı bu şimdi bana. Seneler sonra.. iş işten geçeli 10-15 yıl olmuşken üstelik.. Niye ya!! Niye ya!! (iç ses: yahu öyle böyle değildi be.. memeler ayrı füze, popo ayrı.. hakikaten çok acayip birşeydi.. şlıp şlıp..)

Gülme pis okur! gülme!! Gitmiş gül gibi hanım da farkında değiliz(ne zaman geldi, ne zaman gitti... o hoooooo... dünyadan haberi yok ki Öküz'ün!.. çapkınlık yapacakmış bir de.. pehhh ... neyine senin çapkınlık!)




Ah kadınlar... ne olurdu şu ilginizi/niyetinizi bodoslama gösterseniz? Herkes çakal değil ki.. anlamıyor işte benim gibi salaklar.. bu olasılığı neden göz önüne bulundurmuyorsunuz?

benzer bir yazım:
http://okuzunondegideni.blogspot.com/2009/03/daha-basit-ve-net-cumleler-lutfen.html

20 Şubat 2010 Cumartesi

Hasta mısınız siz? (+18)

Aksiyonun doruk yaptığı noktada "dön!! dön!! yüzünü seyretmek istiyorum" da ne oluyor?

Hayır; amatör videolarımdan/aynalardan falan biliyorum ki, hiç de öyle sıradışı mimikler/tepkiler falan söz konusu değil.. gayet efendi uslu bir adamım ben..

E manyak mısınız o halde? 1 değil, 2 değil 3 değil... hepinizde mi var bu arıza!

(şunları okuyanların zihninde "tecavüzcü coşkun" imajı oluşuyor ya, asıl eğlenceli kısım burada sanırım. hedeften ne ölçüde şaşarsanız, uzaktan izlemesi de o denli enteresan oluyor:P)

15 Şubat 2010 Pazartesi

Çirkin Kadın Kaprisi

Güzel kadının, özel kadının kaprisi az buçuk çekiliyor; "yahu hak ediyor mübarek! katlanacaksın elbet az buçuk bedeline" diyebiliyor bünye..

Ammaaa.... ahanda size çirkin kadın kaprisine Öküz'ce bakış....

Malum.... Memleketim kadın evrimleşmesinin somut neticelerindendir "kapris"...
Biraz o sebeple, biraz da daha asosyal taraf olmam sebebiyle, dvd seyretme, yemek yeme, sohbet etme, sevişme vb davetleri sıklıkla ben yapmak durumunda kalırım.. "Akşam uğrasana, terasta yıldız sayalım/sohbet edelim", "harika bir dvd aldım, hadi çıkartma pijamalarını, atla gel"... "hafta sonu işin yoksa bayıra karşı yatır beni, tırmala beni, kaşı beni" vs.. aklınıza ne gelirse..

%60+ Karavana ihtimali söz konusudur bu tip tekliflerde..

Evet... Tahmin edebileceğiniz üzere, az önce de aynen öyle oldu....(gülme sakın!) Cinleri üçer beşer tepeme çıkartan bir kapris, bütün tadımı kaçıran bir tavır.. yani, off ki ne off!!..... (sanırsın porno film çevirmeyi teklif ettim de ürktü; 'akşam çaya gel' dedim; hepsi o..)

Her neyse... dedim ya "güzel kadınların kaprisi az buçuk çekiliyor" diye...

Ammmmmaaaa....

Ukelalık gibi anlaşılmaz umarım.... Şu çirkin kadınların kaprisi hakikaten mide bulandırıyor be arkadaş...

Şekilcilik kötü şey, farkındayım.. Ama 3 gün önce yanında salyalar akıtan kadın, 2 defa yüz verdin diye d.tü tavana değdirmeye çalışıyorsa da, hakikaten yapacak pek bir şey yok diye düşünüyorum..

Hani "hiç koca g.tüne/başına bakmaz mısın be arkadaş!" gibi bir durum.. 40 numara miyopin olsa, sanırsın klodya şifır!.... Öyle bir kapris yani.. O kırk bin çeşit kompleksi tek vücutta buluşturan kadında, 2 hafta içinde öyle bir öz güven/ukelalık/sallamazlık oluşuyor ki, ne siz sorun, ne ben söyleyeyim..

Bu ne yahu? Nerede manyak var beni mi buluyor; yoksa genel düzen böyle de ben mi farkında değilim? 2 tutarlı davranışınız yok mu sizin?

Vallahi bir daha göstermeyeceğim samimi yüzümü kimseye!(tööbe tööbe)

Not: İşin komik yanı, çirkin kadınlar, güzel kadınlardan daha çok kapris yapıyor sanki.. yahut bana öyle geliyor..

(Mümkünse yalnızca "benim hayatımda şekilciliğe asla yer yok" yahut "hiç benzerlerini düşünmedim"i tereddütsüz söyleyebilenler küfür eder; diğerleri çuvaldızı k.çlarına k.çlarına batırırsa pek sevinirim)

11 Şubat 2010 Perşembe

Eric Clapton Geloormuş

Windwood kim bilmiyorum; fakat Haziran'da Eric Clapton ile birlikte konser vereceklermiş Santral İstanbul'da...

Bknz: http://www.biletix.com/event.htm?id=LLERI
(yalnız; 200-250tl bilet parası çok değil mi? abartmasak?)

Aradan sıyrılan dış ses: Aslııııııı... paylaş gelişmeleri mutlaka.. merakta bırakma bizleri..

Kafam Karıştı [2]

Şöyle geriye dönüp baktığımda çokça istenildiğimi/teklif aldığımı(aaah gençlik yılları; şimdi nerdeeeee), ama söz konusu bu öküz severlerin pek çoğunun, sıradan yahut çirkin kategorisinde yer aldığını görüyorum(hepsi öyle değil elbette!)....

Şimdi "bu iyi bir şey mi?", kafam karıştı....
Yani, kimilerine kimse yaklaşmaz malum... bana yaklaşılıyor çok şükür.. Ama yaklaşanların ancak %10'u-15'i bel altı mevzuların ötesinde de ilgimi çekebiliyor(öküz'ün arızaları ayrı bir mevzu.. o kısmı görmeyin şimdilik). Üstelik, "Vuuuu!" kategorisine koyduklarım göz ucuyla dahi bakmazken(güzel = manken değildir.. öküz güzelliğinin %90'ını gözler şekillendirir.. çarpıtmayınız)...

Şimdi...... "Asıl istediklerim kafalarını dahi çevirmezken, 100 tane sıradan/çirkin kızın iştahla asılması iyi bir şey mi?" bunu merak ediyorum.

Öyle ki.... ilgisini çeken hanımlar sıklıkla hayalet muamelesi yapardı Öküz'e.. ("dı" diyorum, zira çok uzun zamandır ilgimi kimse çekmedi.. bknz: asosyal hayat/iş manyaklığı. +büyüyoruz; kimi ilgi çeken şartlar gelişiyor)..

Yani.. düşünsenize.. odadan içeri biri giriyor.. Öküz, içeri giren kapıcı ismail de olsa, kedi de olsa kafasını çevirip bir bakar; hareket eden, değişik/yeni bir şey var malum.. Yok da yok!.... Hanfendi göz ucuyla dahi olsa bakmıyor Öküz'e... Yokum sanki... hiç tepki yok yahu(şaka gibi)..

Aklıma tonla şey geliyor... ama hiç biri için "budur" diyemiyorum..

- Yalnızca standardın ilgisini çektiğime göre, sandığımdan daha çirkinim..
- Hakikaten ismimin hakkını verip, gönderilen işaretleri/pasları anlamıyorum.
- Potansiyel iyi "eş/koca" imajın var.... kafeslenmeye çalışılıyorsun..
- "Kolay" erkek tabelasıyla dolaşıyorsun(ki hiç sanmıyorum); o yüzden zoru başaramayanlar seni çerez yapmak için şanslarını deniyor..
- Çok koptun Öküz dünyadan... toparlan, sirkelen ve dön artık sahalara... normal insanlar gibi görünüp/hareket etmediğin için uzaylı muamelesi görüyorsundur belki de..
- Olduğundan farklı insanları istiyorsun; yahut olduğun gibi görünmüyorsun..
- Yahut, başka başka hinlikler var işin içinde.....

Konu iş yahut bel altı bir şeylerse, o kolay:) 300 "donumda sallarım" diyen kadını ben donumda sallarım ;)

Amma..... 30 Yaşıma geldim(iç ses: daha kaç sene 30'unda kalmayı planlıyorsun, pis yalancı), hala çözemedim şu duygusal anlamdaki kadın-erkek iletişimini...

Pufffffff... hiç de çalışmaz ki kafam böyle bizans oyunlarında...

10 Şubat 2010 Çarşamba

Asabi Öküz ve Sanatsal Mevzular [updated]

Kimi dangalaklar "gerici olma ihtimali" sezinleyip, akılları sıra damgalayacaktır Öküz'ü. Sosyal hayatta hiç tarzım değil bu şekilde konuşmak.. ama derler ya hani, "şeyimden aşaa kasımpaşa" diye; hıh işte aynen ondan.. varsın, isteyen istediği gibi düşünsün....

Hmmmm.. doğru ama bak; herkesi de harcamamak lazım.. iyi niyetli şüpheciler için belirtmek isterim: ömrü hayatımda o tip partilere oy vermedim.. ötesinde, gericiliğe ve kutuplaşmaya sebep olabilecek benzer oluşumların hiç birine, gelecekte de oy vermeyi asla düşünmüyorum (bu açıklamayı yapmak zorunda hissetmeme sebep olanlardan da, iyi niyetli şüphecileri kaşıyan gericilerden de, ayrıca nefret ediyorum)..

Ammaaaaa....

Ard niyet oldu mu işin içinde.... sigortalar atıyor Öküz'de...



Yeryüzüne, porno yıldızı bedeninde düşen bir meleğin hikâyesini anlatan, "yala ama yutma" isimli tiyatro oyunundan bahsetmek istiyorum sizlere....

Hurriyet.com.tr'nin yalancısıyım; Vakit gazetesi hedef göstermiş(göstermese şaşarım), memleketim tez canlı cahilleri de, ellerde sopalarla oyun salonunu basmaktan falan bahsetmiş gazetenin internet sitesinde..

Şimdi... "Ohaa! oyunu bir seyret, öyle yargıla be Öküz?!" diyecektir kimileri... Ama sorun şu ki: içeriğinde pornogafik bir şey varmış, yokmuş umurumda değil.... "gerizekalı" bakışla, "sığ!" bir adamım ben.. İsmi, oyundan kareler, ve genel konusu şuan için yeterli benim için.

Ne desem, nasıl aksettirsem aklımdan geçenleri bilemiyorum.... Tek bildiğim: içimdeki asabiyeti yazarak/konuşarak kusmazsam, bir şekilde huzursuz/rahatsız olacağım...

Daha kibar biçimde durumu ifade etmek isterdim.. ama beceremeyeceğim.. kusuruma bakmayın güzel Öküz severler..

(öküz gözlerini yumar....)
Böyle tiyatro oyununun ismini ayrı, içeriğini ayrı s.keyim afedersiniz sayın seyirciler..

Sanatın dokunulmazlık zırhı vardır bilirsiniz.. Pek çok yerde savunmuşumdur bu durumu; zira öyle olması gerektiğine gönülden inanıyorum(özgür düşünemeyen sanattan sanat beklemek, yaratıcılık beklemek, saçmalıktan başka bir şey değil çünkü)..

Ama.... bu, o zırha dahi sığmıyor; avuç avuç seviyesizlik akıyor paçalardan...
İçeriği "anlaşılagelenden" ne denli farklı olursa olsun.. "Yala ama yutma!" ismine yapılacak savunma, Goldoni'ye, Shakespeare'e, Anton Çehov'a küfür olacaktır.

Her eline kalem alanın tiyatro yazarı, her yazılanın dokunulmaz olamayacağını anlamamız gerek.. Sırf "sanatsal özgürlük" adına duyulan endişeler yüzünden "yala ama yutma" ismine gösterilecek müdafanın, gerçek tiyatronun temelini oyacağına inanıyorum.(özellikle isime taktım; zira aynı içeriğe doğru düzgün bir isim konmuş olsaydı, tepkim daha farklı olurdu)

"Yapılmamalı" diye değil benim tepkim.. Oyunun yasaklanması beni de rahatsız ediyor.. Öküz'ün tek derdi, bu yapılanın sanat diye lanse edilmesinde; birilerinin çıkıp, bu saçma sapan şeyi sanat diye savunmasında.. Tıpkı spermli peçete(ööğğk) örneğinde olduğu gibi..

"Bırak yapsınlar, özgürlük, sana ne, kim ne istiyorsa yaşasın/görsün/etsin"... falan ... kısmen eyvallah.. özgürlük mözgürlük tartışacak zeka seviyesinde değilim çok şükür.... de... yahu yok mudur bu işin de bir ortası?

"yala ama yutma"... o ne lan? nasıl açıklıyorsunuz bu durumu?

Bu, "spermli peçete sanatı"nı da(öğğğk!) geçmiş....

Arı kovanına çomak sokmak, müslüman mahallesinde salyangoz satmak, provoke etmek, saçma sapan/cehalet kokan, sopayla terbiyenin ötesini bilmez tepkiler, tahammülsüzlüğün sınırlarını zorlayanlar, ucuz sanatın en uç örneği gibi mevzuları geçiyorum; zira yazımın, arzu etmediğim bir yerlere çekilmesini istemem.

Ne yazacağımı şaşırdım.. Söyleyecek, savunacak söz yok yahu.. hani derler ya, "dimağım duruldu" diye.... Ne oyun hakkında, ne de sopa mopa falan karıştıranlar hakkında...

Güya araya zaman girdi; asabiyetim azaldı.. güncelledim ya yazıyı... Bu sefer içimden daha da bir kararlılıkla haykırmak geliyor: s.keyim sanatınızı! diye..

Not: Çok çok daha marjinal şeyler hususunda gayet geniştir aslında Öküz.. doğru şekilde, doğru yerde sunulduğu taktirde, ister amsterdam'dakinin benzeri canlı porn showları yapın, ister gay barlardan oluşan eşşek gibi sokak kurun taksim'in göbeğine... umurumda olmaz.. Ama..... Ama bu, sunumu itibariyle çok çok başka bir şey; diğeriyle karıştırmamak lazım diye düşünüyorum.

** Lütfen lütfen lütfen... yorumlarınızda tercih edeceğiniz kelimeleri çok özenli seçin(bana bakmayın, ben ev sahibiyim:P)... zira "yanlış yere çekilebilir" tadı bırakan mesajları, üzülerek de olsa hemen silmek durumunda kalacağım.. siyasi, dini mesajlar falan... aman diyeyim... hiç yeri değil burası...

Önemli Not2: Şu "Vay Öküüüz!" diyen muhalif sesler de yorumlarını paylaşırsa pek sevinirim.

7 Şubat 2010 Pazar

Kafam Karıştı

Çeşitli sosyal platformlardan beni tanıdıkları halde, benim onların kim olduğu hususunda hiç bir fikrimin olmadığı 14-15 farklı kadından telefon, email, facebook, sms vb yollarla doğum günü tebriği aldım...

Sorun şu ki; çirkin demek istemiyorum, ama üç-beş istisna hariç, hemen hiç biri amiyane tabirle "tipim değil".

Benzer şeyi o kadar çok yaşadım ki; kafam karışmaya başladı artık.. Beğendiğim kadınlar gözlerinin ucuyla dahi bakmazken; nerede tipim olmayan kadın var, üzerime üzerime atlıyor..

40 tane çirkin yerine, senede 1 tane afet ilgilense diyorum mesela.... Çok mu şey istiyorum? Yahut nerede hata yapıyorum?

(ondan sonra soruyorlar, "duygusal hayatın bu denli kurak iken, yatak odan nasıl sağanak yağışlı olabiliyor?" diye)

5 Şubat 2010 Cuma

Ben bi bok yedim


Ben bir b.k yedim üzerinize afiyet..
Bunca yıldır gururla söylediğim "sex için kandırmadım/kandırmam" lafımı yalayıp yuttum geçen gece... Sarhoş muydum?? hasta mıydım??..... hiç biri değildim aslında...

Öküz'ün yatay jimnastik durumlarında çenesi açılır... Yahut, çenesi açılmak demeyelim.. öyle "ulan sus iki dakka" gibi değil de.... ne bileyim; gelirse akla bir şey, hiç düşünmeden döküveririm işte ortaya..

Çeşittir, zeginliktir falan deyip geçebiliriz bunu elbette.. Ama sorun şu ki; o durumda ne söylediğini pek kulağı duymuyor bu Öküz'ün... Gerçi duysa da durum farketmiyor... zira sabaha kadar duysun, olmadık / inanmadığı şeyleri peşisıra sıralayabiliyor yine de.. gaza gelmiye görsün salak!

Bilir fbuddylerim bu huyumu.. o yüzden, overdoze hormon durumlarında ağzımdan çıkanları çok da kaale almazlar..

Bu seferki farklıydı ama biraz..

Eski bir arkadaşım.... ilişkimizin sınırlarını kalın bordürlerle sabitlediğimiz, çok değer verdiğim, nice official sevgilimi donunda sallayacak ölçüde saygı duyduğum biri..

Yanlış şeyler söyledim.. O önemi olmadığını, sorun olmadığını söylese de, bu sefer gerçekten hayvanlık ettim.

Küçük bir mola esnasında ciddi ciddi konuştuk..
"Seni seviyorum" dedim.. Daha önce de pek çok kez söylemişliğim var aslında; hatta evlenme dahi teklif etmiş olabilirim.. ama... Ama farklıydı işte bu sefer.. "Aslında ben de seni seviyorum/sana aşığım" dedirtecek kadar inandırıcıydı... (ne yalan söyleyeyim, beklemiyordum bu cevabı)

Sohbet ilerledi.... karşılıklı, senelerdir itiraf edilememiş aşk fotoğrafı oluştu baya baya. "Nihayet!!" der gibiydi..

Sonrası malum... aksiyon bittikten sonra misafir, "overdoze ejakülasyon sonrası sendrom" eşliğinde kapıya kadar uğurlandı.. (bknz: http://okuzunondegideni.blogspot.com/2009/11/post-ejaculation-syndrome-18.html)

Özür dilemeye dahi yüzüm olmamasına rağmen, her şeyi daha da b.k etmemek adına ertesi gün durumu açıkladım uzun uzun...

"Peki" dedi.. sustu..

Aradan geçen günler az buçuk şifa da olsa duruma , "olsun, önemsememiştim zaten, tanıyorum seni" gibi avutucu teselliler de alsam... "üzgünüm" demenin dahi bir anlamı olmayan, bir ömür pişmanlığını duyacağım bir geceydi..

Yakışmadı.. hiç yakışmadı....




not: yazılan yorumları okumak, yorum gelmiş mi diye bakmak pek keyifliydi:) gıcıklık gibi algılanmazsa, şu yorum zamazingosunu yeniden açmak istiyorum. bakmayın siz bana; daha çooook oynar dururum bu blogla.. tek fark: olabildiğince cevap yazmamaya çalışacağım bu sefer.. Umarım damağımda canlanan o keyifsiz aromayı yeniden hissetmem..