26 Kasım 2010 Cuma

Emlakçıları Sevmem İçin Tek Bir Sebep Gösterebilir misiniz?

Yok anam; emlakçılar bir, tesisatçılar/ustalar iki.... Ne kız verilir, ne kız alınır bu adamlardan!

Bir tanesine dahi, "ulan hakkaten işini iyi/hakkıyla yapıyor" diyemedim şu yaşa kadar.. Ya mıymıydır, ya maddi anlamda ayaküstü şey etmeye kalkar(bilhassa emlakçıya verilen komisyona çok acırım), ya da yaptığına yaptıracağına pişman eder insanı..

Yok yok.... Öküz sevmiyor emlakçıları da, tesisatçıları da, ustaları da...

Konuyla alakasız olacak ama; şu aşağıdaki video baya iyi geldi bana yahu; güncel hissettim kendimi.. Baya baya biliyorum/duymuştum bu şarkıyı.. Gençmişim; ben de anlarmışım modern zamazingolardan(yazmıştım; ısrarla bon jovi'lerin, bocelli'lerin ötesini/berisini kabullenemiyor kulaklarım)... Gacı da pek güzel yalnız; dikkatinizi çekiyorum ;)

25 Kasım 2010 Perşembe

Highway To Öküzland

Google'da hangi kalıplar, hangi kelimeler aratılıp Öküzland'e ulaşılmış; buyrun seyir eyleyin... 

Dul kadını aşık etme duası: Çok gülerim şu "dul bu kadın.. kesin azmıştır; verir bana!" bakışına :) Dul kadın arıza yumağıdır yahu. Hele aldatılmış, hele terkedilmiş bir örnekse.. Aman aman; asla değmez....

Kızların memesinde neden tüy olur: Ne olmuş; benim de mememde var(?)..

Ek not: Yakiinen şahit olmuşluğum var; tecrübe konuşuyor: "Uzak durmak; bel altı hayatın tekerine çomak sokmamak lazım".... 10 küsur sene geçti; hala aklımda o sahne :/

Pipisi önde olacağına arkada olan adam: Ohh yeaa man! :)

Süpürge ile pipimizi çeksek ne olur?: Yazık olur.... Mor pipi, 3buçuk atmış/soğuk soğuk terleyen ergen portresi..  Hiç gerek yok; yazık....

Manyak mısınız oğlum? O nasıl hayal gücü? Ayşe-fatma'nın(sağ-sol el) suyu mu çıktı? Bırakın o süpürgeleri yere; cenabet edeceksiniz aleti de!

Ben kadına baktım mı öküz gibi bakarım: Kralsın adamım! :) Kim tutar seni....

G.t yanmalarına ne iyi gelir?: Taşa oturmalı / İshal Ömer.. Yahut Tarlabaşı'nda çıplak koşmalı gece vakti / Kız Mahmut..

Kocam çok anlayışsız saygısız canım sıkılıyor ne yapmam lazım?:  Aşk aldatmacasına kanıp, b.k çukurlarında saçma sapan debelenmemek lazım.. Müstahak size... Az biraz aklınızı kullanın eş seçerken, terkederken..

Çıplak kız pipisi memeli dudakdan öpüş fotarafı: what dı fak?! Kimler takip ediyor lan blogu?

Erkek arkadaşım tam bir öküz nasıl romantik yapabilirim?: Cidden bana mı soruyorsun bunu :) ?

Pipiye bakıp aşık olupta onu öpme: Anlıyorum....... ( kaçın! )..

Hastanede pipi kesimi izle: Höyyt!.. Kışşşt.. Kışşt! Okumayın lan benim blogumu! Ne zorunuz var elin garibiyle? 

Pucca kim?: Google aramalarının vazgeçilmezlerinden ;)

Çırılçıplak kıllı ve şişman erkek fotoğrafları: Tu allah cezanı versin! Gece gece kaldırdın midemi ayağa!

Pir pipi bir popoya girerse: Hak yolu varken, b.k yolu mu? Hmmm..

Hadisenin pipisi görünüyor: Hay Hadise'nin pipisine! Yine mi yahu? Her hafta 3-5 arama yapılıyor bu "hadise'nin pipisi" mevzunda..

20 Kasım 2010 Cumartesi

Yol Arkadaşım ( Bi sus be kadın! )

Gadın milletiyle uzun yola çıkmayacaksın arkadaş... Kadıköy'den çıktık başladı konuşmaya.... 7 Saat, hiç aralıksız "vik vik vik vik" etti kafamın içine yahu; şaka gibi!

Okulun kayıt döneminde bilmem ne olmuş da; kıymalı böreğin içine yumurta katınca bilmem ne oluyormuş da; şuradan gitsek daha kısa olurmuş da; buradan gitsek başka türlü olurmuş da... Oy oy oy oy... 2dk sus daa! Bir nefes al aq..

Hiç mi yorulmuyor çenen, hiç mi sessizlik ihtiyacı duymuyorsun; anlamıyorum ki!


Cevap vermiyorum, anlamıyor; "dikkatimi dağıtma" diyorum, anlamıyor; üfflüyorum-püfflüyorum oralı dahi değil.. Anlatıyor da anlatıyor, anlatıyor da anlatıyor.... "Mevzu ne?", hiç bir fikrim yok ama.. Nefes almadan konuştuğu için, dinlemediğimin/anlamadığımın dahi farkında değil yanımda... Arada göz teması kurmaya çalışıp, "hı hı"lar, haklısınlar, evetlerle onaylıyorum; hepsi o..

Sadece bu mevzu bahis "dişi kişi" de değil ki be anam; hepsi böyle bunların!

Öküz sevmiyor çok konuşan; yola çıktımı "açmalar, dolmalar" arabanın içinde non-stop bir şeyler yeme/içme/yedirme/içirme derdine düşen yol arkadaşlarını.

Ömrümü yediniz, ömrümüüüü!

Not1: Vik vik vik vik, çay-poğaça... Vik vik vik vik, çay poğaça.. Bütün yol böyle geçti anasını satem!
Not2: Bir de bu mevzunun 2li-3lü kadın versiyonu var ki; of of... Akıllara ziyan! Ben ki mülayim adamım; zaman zaman vallahi sıkıveresim geliyor birilerinin boğazını..

17 Kasım 2010 Çarşamba

Soru 4: Bencil Yürekler

Aha bu soru da erkeklere gelsin.. Kadınlar her halükarda oldukları yerde patinaj yapacaktır bu soruda..

Bencil olmayan bir kadın tanıdınız mı siz hiç şu yaşa kadar? Cidden var mı "böhüüüü.. adisin! şirefsizsin! erkeq işte! hepsi bir bunların!" diye zikzik etmek dururken, yeterince tarafsız biçimde empati yapabilen; kendi hatalarıyla yüzleşebilecek cesarette olan; yahut  alışılagelen garı usullerine sarılmayıp/kolaya kaçmayıp, olanca samimiyetiyle "acaba işin bir boyutunda benim de hatam olmuş mudur?" diye kendini sorgulayabilecek yürekte bir kadın? Hakikaten var mıdır, "çuvaldızını" o arsız/o bencil savunma kalkanını delip kendine batırabilen bir kadın?

Ne demek istediğimi pek çoğu anlamayacak dahi.. Hiç şüphem yok bundan.. Acaba diyorum ama... Acaba çıkar mı istisnalar; yoksa toptan mı kesmek lazım ümidi?

Soru 3: Memleketim Sineması

Yine soruyorum.. Bu sefer hedef kitlem, Taksim entelleri....

Bilhassa dram içerikli dört dörtlük filmler yaratıyor memleketim sinemacıgilleri; tamam, haklarını yememek lazım(iç ses: duvara karşı dvd'm nerede lan benim!).. Lakin, anlamadığım bir mevzu var.. Dram hususunda bu denli başarılıyken(-ki gerek kurgu, gerekse oyunculuk anlamında gayet kastırıcı bir tür olduğunu tahmin ediyorum), nasıl oluyor da korku ve kısa metraj dendimi, off off akıllara ziyan bir z.çış söz konusu oluyor??

Yani az buz değil.. İzlediğim bütün kısa metraj filmler ve korku sineması örnekleri birbirinden rezaletti..

Veya şöyle sorayım: Türk yapımı ve "hakikaten iyiydi"diyebileceğiniz bir kısa metraj var mı? (ciddi soruyorum; bilen varsa paylaşsın lütfen.. ki öğreneyim) Yahut 25 sene önceki Cihan Ünal'lı Exorcist haricinde, başarılı korku filmi?

Mantıklı açıklaması varsa şayet; bir öküzün anlayabileceği dilde açıklayabilir mi biri bana? Neden bu z.çış?

14 Kasım 2010 Pazar

Eller, eller, eller... Dıının dıının...

El fetişizmi diye birşey duymuş muydunuz?

Ahanda duydunuz artık ;)
(susssssss.. çaktırmayın kimseye)


12 Kasım 2010 Cuma

Yalan Söylemek Lazım Aşka

Yalan söylemek lazım aşka.... Kör edesiye boyamak lazım o gözleri.. Yeterince gaz verirsen, yelkenlerini suya indirip, kul-köle olmayacak mı nasılsa? Varsın karakter dediğin paçavra alınsın ayaklar altına. Kaz gelecek yerden tavuk mu esirgenirmiş? Yalan söyle, umut ver.... Her yol mübah bu oyunda..

Çıkart şu üzerindekileri önce... Fiyakalı şeyler giydirmek lazım sana... O hooo.. Hiç mi yok havalı takımın, gömleğin?... Git kirala, ödünç al arkadaşından; her şeyi söyletme bana... Tak kafana da şöyle afilli bir şapka... Şu fuları da dola bakayım boynuna... Cihangir, Bebek, Taksim.... Nereyi istersen...



Gece ağzın iyi laf yapsın ama mutlaka... Popüler kültürle mi didiklersin artık kafaları, laf salatasıyla mı, bilmem.. İyi dansetmelisin, bunu da yaz bir kenara.... Ne kadar abartırsan şekilselliği o kadar iyi..  Yüksek sesle kahkahalar atmalı; mekanın en dikkat çekeni olmalısın... Al bak şu puroyu da eline; içmesen dahi dursun parmağında.. Neşeli ol sonra; "benimle birlikte olan kadının yüzü solmaz" diye bağırsın gözlerin.. Gök yarılsa bozma o aynada saatlerce çalıştığın karizmanı... Nasıl hayran gözlerle takip edecekler seni dostum, şimdiden görür gibiyim! Göz temaslarını sakın kaçırma ;)

Özelin/gizlin olmasın mesela... En özel ayrıntıları 3-5 rakı eşliğinde anlat arkadaşlarına... Çektiğin videolar duruyor değil mi çekmecende; bakma suratıma, biliyorsun ne yapman gerektiğini ;)  Ekle hatta üstüne.. Söyle söyle, çekinme.. 2'şer 3'er daldık o gece Ayşe'ye diye... Nikahına mı alacaksın kadını; salla gitsin.... İlk defa yalan söylemiyorsun, öyle değil mi? ;)

Arada aldatmak da lazım bak kadını.. Ardına dönüp bakmadan, zerre vicdan azabı duymadan aldatmak hem de.. Saçmalamaa, bekleyecek o tabi evde; işi ne?.. Erkeksin sen; hakkın bu senin.. Herkes yapıyor yahu; sefan olsun.. Alıştıracaksın bunları kendine... Günü birlik yattıkların yetmedi mi? Sevgili/metres yapacaksın hatta.. Yahut çeşit mi istiyorsun? İyi rusların nerede olduğunu biliyorsun... Söyle ayarlasınlar geceye 2 tane.. Kim, nereden bilecek ;)  Prezervatifsiz yap hatta; o ne öyle bulaşık eldiveniyle burun karıştırır gibi... Çok takılma öyle şeylere; atın ölümü arpadan olsun yahu... Evdeki karıyı/sevgiliyi düşünecek zaman değil şimdi..

Leş kokmak, çirkinleşmek lazım sonra... Kural 1'i biliyorsun: "ne kadar ayı olursan, o kadar makbulsün".. Erkek dediğin kokar.. Erkek dediğin kıllı olur.. Haftada bir ancak yıkanacaksın... At gitsin şu çoraplarını salonun ortasına... İç iç sigaraları günde 2 paket... "Diş fırçalamak"? O da ne? Makbul olacaksın diyorum oğlum sana; güven sen Öküz'e... Daha erkek olacaksın gözlerinde... Daha "reddedilemez", daha "laf söylemeye çekinilir", şekilsel de olsa daha "saygı duyulan" olacaksın..

Ev işlerinde yardım etmek mi? Yahu otur 2dk oturduğun yerde... Karı mısın afedersin? O hazırlayacak tabi sofrayı, her bir şeyi... Aç sen gazeteni.. Duymazdan gel çalan kapıyı... Terliklerin zamanında gelmedi diye arıza çıkart hatta üzerine... Seyreyle sonra bak, nasıl el üstünde tutacaklar seni..

Kavga et mesela arada... Görsün acı kuvvetini... Çekinsin senden.. "Erkegim benim!!!!" olsun şöyle biraz... Efendilik de neymiş; sümsük müsün sen de, "2 tane çakmayacakmısın park yerinde arıza çıkartan salağa"?

Haddini bilecek kadın... Yeri geldimi susacak... Susmuyor mu; nerede, nasıl bir kalabalığın içinde olduğun farketmez; çocuk gibi, azarlayacaksın icabında.. Boz biraz, boz; korkma olmaz birşey.. Varsın küssün, zırlasın "gururumu kırdın o insanların içinde" diye.. 2 Gün sonra gelmeyecek mi tıpış tıpış yamacına?.... Mecbur... Z.ke z.ke gelecek afedersin... Aşık yahu sana; bağımlı bir nevi... Genlerinde var bu; gelip, özür dileyecek hatta... Daha bile kıymetli olacaksın eskiye nazaran... Gazeteni oku sen; bütün gün çalışıyorsun, yoruldun... Bir erkeğin gururuna sahip olacak değil ya kadın! Alışsın hem ;)

Döv hatta ara sıra... En en "oha.. hangi devirdeyiz.. olmaz öyle şey! anında çeker kapıyı giderim" diyenini, en kariyer yapmışını, en havalısını döv.. Korkma; olmaz hiç bir şey... Aşık sana... Evliysen, çocuklar da varsa hele.. Ohooooo.... İşi bıraktı/getireceğin paraya ihtiyacı var; unutma.. Ha ha:) Hayat bize güzel oğluuum... Çak 2 tane ağzına... Şaşırsın... Ağlasın... Çekilip odasına baksın duvarlara boş boş.. "Ben de mi yaşayacaktım bunu?" diye sora dursun kendine... Nerede yaşadığın, hangi sosyal sınıfa dahil olduğun, ne kadar avrupai göründüğünüz falan farketmez... Hakettiyse çak gitsin 2 tane... Yerini, haddini bilsin..

Yürü be koçum... Kim tutar seni... Muhakkak uygula bak sen bu dediklerimi.. Sonra yaslanıp arkana seyir eyle bak, nasıl el üstünde tutacaklar seni, nasıl "daha erkeq!!" olacaksın gözlerinde..

Öküz beceremiyor "talep gören tipte erkek olmayı"... Bari sen kaç, kurtar kendini..

9 Kasım 2010 Salı

Araba Kapısı Centilmenleri

Bu sabah Caddebostan Mado'nun önünde rastladığım "centilmen(f.ck u!)" erkek fotoğrafıyla dank etti kafama...

Çakma sarışın/çakma "ağır abi", enteresan bir çift... Restoran çıkışında arabalarına(Q5) yürüyen ikiliden "kot-ceket-kirli sakal"lı olanı, kıvrak bir hareketle sağ ön tarafa geçip kapıyı açtı meme sahibi/çakma sarışın gacı kişiye.. Gacı kişi de, benzer sahneyi sanki günde 40 defa yaşıyormuşçasına hiiiiç oralı dahi olmadan gerile gerile kuruldu içeriye.. Suratındaki '"açacaksın tabi ya..aam" iç seslik' surat ifadesini hayal gücüm mü uydurdu; yoksa hakikaten meymenetsizlerin önde gideni miydi karşılaştığım bu örnek; o kısımdan çok emin değilim bak....

Herneyse.. Mesele, şahit olduğum o "umursamaz tepki" değil zaten..

Pek düşündürdü bu olay beni.. Hiç bir kız arkadaşıma arabaya binerken kapı açmamışım şu yaşa kadar; o geldi aklıma.. Kapı açmayı, anneanne-babaanne-dede 3lüsü haricinde hemen hiç kimseye yapmamışım hatta.. Aklıma dahi gelmemiş; yakınından geçmemişim.... Gayet bilindik/alışılagelen bir sahne olmasına karşın, öylesine uzak/öylesine yabancı geldi ki bünyeye; gülüp geçsem mi, utansam mı bilemedim..



'Çalışmaz Öküz'ün kafası öyle... Bilmez şekilsel centilmeklik numaralarını, şekilsel romantizmi' vss diye zikzik edip, 'kendin yapmıyorsun/beceremiyorsun; bari yapana b.k atma' pozisyonuna düşmek istemem... Kaldı ki; karşına oturtup, "bir kadına neden arabanın kapısını açmak gerektiğini" 40 sene anlat Öküz'e ; anlamaz da zaten... Aptal aptal bakar en fazla suratına..


Bir iç sesim, "otururken sandalyeyi tutmak, sigarasını yakmak vs.... ne ucuz, ne saçma, ne yapay şeyler" diye saçmalarken; diğer iç sesim, "saçmalama olm; o kadar şekilsellikten kimseye zarar gelmez.. seviyorlar işte.. 2dk tut burnunu, yapıver" diyor... Durur mu 1.iç ses.. Yeniden söz alıp, "saçmalama! klodya şifır için dahi olsa şekilselleşemezsin(??)/yapaylaşamazsın sen! karakterine, bütün doğrularına aykırı!" diye zikzikliyor.. Sonrası kavga kıyamet... Anlaşamıyor bazen iç seslerim..

Cidden hoşlanır mı kadınlar böylesi buram buram "yapmacıklık" kokan hareketlerden?

Empati yapayım diyorum... Lakin, "yemişim kapısını... Ne gerek var öyle şeylere... Sen sev beni... En özelinde ve tek tut.. Hava karardı mı yatayım göğsüne.. Bırakma elimi... Uzaklaştırma gözlerini gözlerimden.. Tamamdır" dediğine göre iç ses; herhalde işin bu kısmını dahi tam beceremiyorum..

E peki, empati yapması dahi güç gelen bir mevzu ise bu bünyeye... koyvermek mi lazım; kasıp öğrenmek mi... onu da bilmiyorum....

Keşke gerek olmasa bu tip alengilli oyunlara... Beğendiğimiz kadının kafasına tokmağı indirip, saçından sürüye sürüye taşıyabilsek mağaramıza...

7 Kasım 2010 Pazar

Şemsiye Çikolatalar & Öküz

Bu kançıncı lan?

Her seferinde bir heves alıyorum şu şemsiye çikolataları... Özenle yerleştiriyorum çekmecemim en en güzide köşesine... Sonra sırf yemeğe kıyamadığım için aylar geçirtiyor; öylece kurtlandırıyorum/son kullanma tarihlerini geçirtiyorum oldukları yerde...

Ömrü hayatımda 20 tane şemsiye çikolata geçtiyse elime;  en en az 15ini böyle harcadım.. Ya kıymet bilmiyorum, ya da şu kıymet bilme işinin gerçekten(!) b.kunu çıkartıyorum..

Ev yemeğe kıyamadığım için kurtlanan/bozulan çokomellerle, çikolatalarla dolu yahu :/

[ not: Aslı'nın konu hakkındaki yorumu pek enteresan... fikirlerinizi bekliyorum:P ]

3 Kasım 2010 Çarşamba

Asabi Öküz [6]

Yeni nesil Etip Puf'ların illa bıçakla/makasla delmeyi gerektiren uyuz ambalajı, kadınlığını/özünü unutan.. özgürleştikçe(?)/ortalığın aq'dukça daha mutlu olacağını sanan umutsuz taksim kızları, yüksek sesle konuşanlar, yüksek sesle gülenler, sakinliği uyuzlukmuş gibi yorumlayanlar, 3 adım yürümemek için araçlarını olmadık yerlere park eden hıyartolar, trafik ışıklarında bipleyenler, "benden gayrı herkese kolum girsinci" bencil bünyeler, "takip mesafesi" kavramını ömrü hayatında duymamış gerzekler, modernite ile kökleri arasında sıkışıp saçmalayanlar, 1 vereceğim diye 40 ağlatan gacılar, tatlıya ceviz katanlar, agresif kişilikler, 90-100m2'lik daireyi 180m2 diye pazarlamaya çalışan emlakçılar, o bakmalara kıyamayacağın fıstık gibi gacıları kollarına takan çipçirkin/dombili erkekler, hamuru bizans oyunlarıyla/entrikalarla/çekememezlikle yoğrulmuş "evil!" bünyeler, alışveriş sepetimdekileri süzmeye çalışan "kasa sırası komşularım", istenilmemeyi/rededilmeyi hazmedemeyen ezikler, sahil yolunda kullandıkları pisikletlerin/patenlerin hızını ayarlayamayan hıyartolar(2dk efendi gidin; bir gün kafanızda kıracağım o pisikletleri!), gecenin bir vakti çaat çat kırdıkları cevizlerle yüreğimi ağzıma getiren münasebetsiz kargalar, öğle vakti Taksim'de çöp kamyonu dolaştıranlar, kalabalıktan/hareketten yarım saat uzak kalınca üfleyip püflemeye başlayan overdoze sosyaller, sol şeritteki hız sınırının sonsuz olduğunu varsayan angutyolar, kızaran/utanan bünyelerle dalga geçenler, memleketim abaza erkeklerince "sex bomb" olduğuna inandırılmış.... öööö... bilemedim ne diyeceğimi.. "zavallılar", nezaketten/teşekkür etmekten/özür dilemekten bihaber hanzolar, okuduğu 300.000 aşk romanıyla entelleştiğini/geliştiğini sanan düdük makarnalar, istediğim halde bana "vermeyen" tüüüüm gacılar....

Hepinizden nefret ediyorum! (bir kısmınıza da ayrıca kafam girsin afedersiniz)

1 Kasım 2010 Pazartesi

Pelvik Kas Geliştirici

Memleketim kadınlarının sakız olmuş vajinal kasları için yepisyeni bir edevat çıkmış.. AC300SLX:P, Pelvik kas geliştirici..

"Şöyle abidik gubidik şeylere kafa yoracağınıza, faydalı mevzularla uğraşsanıza" diyesi geliyor insanın, öyle değil mi?

Değil işte... Dinleyin bir Öküz'ü... 

Bazı kadınların cidden ihtiyacının olduğunu düşünüyorum bu tip zamazingolara.. Zira acizane tecrübeleri arasında dahi, standardın çoook çok ötesinde "içerisi hava alanı olmuş" vajinalar gördü bu öküz.. demedi demeyin bak..

Alet edevatla mı yapılır, egzersizle mi, bilemem orasını.. Ama aklınızda olsun; durum bu.. 

Yalnızca doğal yol ile çocuk doğurmuş kadınları ilgilendiren bir mevzu da değil üstelik("bilhassa", daha doğru bir kelime).... Muhakkak etkisi vardır onun; ama, doğum yapmadığı halde hoşaf olmuş vajinalar da gördüm ACİZANE...

Hayır, benim için sorun değil.. Debelenir debelenir keyfime bakarım bakmasına da; kadın için mesele asıl... (olayın özü "karşılıklı alınan keyif" olduğu için de, tek taraflı "sabahlar olmasın" modunun hemen hiç bir albenisi yok ayrıca gözümde)

Şimdi, overdoze feminist panter Ayşe'ler zik zik edecektir; "halt etmişsin sen.. senin pipin küçük, bize b.k atıyorsun" diye... De.. Öyle değil işte... Hakikaten var "normale/alışılagelene kıyasla çok daha.... öööö.... nasıl tarif etsem.... elastikiyetini / sıkılığını kaybetmiş vajinalar..

"İşinize gelirse" falan demeyin... Anlamıyorsunuz Öküz'ü; vallahi sizin için diyorum ben... İster 10dk, ister 8 saat debelen; "ultra hoşaf vajinalarda kadının orgazm olma ihtimali yok gibi birşey"...

Eşiniz/partnerinizden çok, bizzat kendiniz için önemsemelisiniz bu mevzuyu..

Olay yalnızca yatay jimnastikle ilgili de değil.. Bak neler neler yazıyor tanıtım metninde:
Bu cihazı kullanarak daha iyi bir mesane kontrolü, artan vajinal esneklik, pelvik organ sarkmasına karşı önlem ve hamilelik dönemi sonrası daha hızlı bir iyileşme sağlarsınız.
Pelvik kaslar, özellikle doğum sırasında ıkınma işlevinin gerçekleştirilmesinde önemli rol oynarlar. Ancak zor doğumlar ya da birkaç doğum yapmak kadınların pelvik kaslarını olumsuz etkileyebilir. Bunun sonucunda 35 yaşın üzerindeki her 5 kadından biri hapşırma, öksürme, gülme esnasında az ya da çok idrar kaçırma problemi ile yüz yüze gelmektedir. Bunu engellemenin en kolay yolu kendi kendinize uygulayabileceğiniz Kegel egzersizleridir.
Benden bu kadar valla... Daha ne etsin size Öküz? Şeyinizin kaslarını bile ona düşündürtüyorsunuz...