Starbucks Sohbetleri

Gençler birbirini beğenmiş, bir çay içecekler; buraya kadar tamam tamam olmasına da.... 3 Metre mesafeden yapılan Starbucks sohbetleriyle ne nereye kadar ilerleyebilir, aklım almıyor benim. Zinhar dokunmadan hissedemeyen, karşısındakine odaklanamayan bir şeyken ben, 1 değil 41 defa da o üç metre mesafeli Ztarbucks sohbetine dahil olsam, nokta ilerleyemez içimde hisler. (ne bel altı, ne de bel üstü hisler)

Erkek = penis, ev = pompa, dokunmak = memeleri sıkmak olarak bellemiş memleketim insanlarının bunu anlaması çok kolay değil tabi; ama bari otururken ayakkabınızın ucu değsin muhattabınıza be anam; korkmayın ayakucuyla hallenmeyi beceremiyoruz henüz.

Kelimelerin yetmediği şeyler vardır iki insanın birbirini tanıması, birbirine ısınması için (Hayır pompadan bahsetmiyorum dingo; sulandırma hemen mevzuyu). Yanyana yalnız kalıp sessizliği paylaşmak dahi bir şeydir mesela. Yahut ev ortamında izlenen bir film, yenen bir yemek, ztarbucks sohbetinde birbirine değen bacaklar, sinemada el el tutuşmak, kanepede sarmalaşmak, birlikte uyumak... Ve evet sevişmek de (ulan asker arkadaşım mısınız; tabi sevişeceğiz yahu! yazmaya çekinir ettiniz elin öküzünü bile)..

30larınıza gelip kötü-iyi insanları, istemediğiniz bir şeye ısrar edecek-yeltenecek dunkofları ayırd etme mevzunda arpa boyu yol katedemediyseniz, sorgulamanız gereken şey, durum yahut dokunmak/sevişmek vs değil, kendiniz olmalı bence.