Gecenin bir vakti, dağ başı yahut otoyol üstü 2.sınıf bir çay bahçesinde verilen kısa mola... Ensemden içeri süzülen buz gibi hava, çiğ çiğ esen rüzgar..
İnce belli bardaktaki bayat çayı sıkı sıkı kavrayan parmaklarım.. Her yudumda içimi kavuran sıcak; her yudumda "dünya varmış"..
Başıboş köpekler, kamyoncuların taş sesleri, ayaklarımın dibinde dolanan kedi, tedirgin bakışlar, insanın içine işleyen o sessizlik...
"Ohhh... Dünya varmışşşş".... Seviyorum sizleri..
6 Nisan 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
bir hikayenin başlangıcı gibi, devamı da gelse ne hoş olurdu.
bu etkili alan içindeki ruh halinin bi adı yok, keyifliyken bi anda sanki hüzünlenirsiniz, mutsuzken bi anda sanki huzura ermiş, tüm sorunlardan arınmış gibi hislere girersiniz,nötr etkisiz elemana dönersiniz öyle bakınırsınız anlamsız bakarsınız ama anlam ararsınız :) bir kaç eksikle aynı durumu yaşadığım Samsun - Sinop yolundaki halimi hatırlattınız ve gerçekten dünya varmış dediğim anlardı.
@Aslısın: Bilmem... Belki... X bir zaman...
:)
@Çiğdem: Teşekkür ediyorum değerli yorumun için :) Yine yine yaz lütfeng..
Haha. Yazarımız burada lavaboyu kullnadıktan sonraki hissiyatını aktarmıs sadece:))
@FemmeFatale: :))
Tuvalet yerine "lavabo" deme de, başlı başına bir yazı konusu ;)
ovv bebeğim restroom diyelim o zaman .
yokyok. biraz önce boşalmış bu. :P
@FemmeFatale: Oh yea :P
@X-Coach: Tööööbe :))))
(güldürdün sabah sabah; misli misli de sen gül)
Yorum Gönder