25 Ekim 2016 Salı

Profesyonel Yürüyücüler

Profesyonel yürür olmak diye bir şey var, bilir misiniz? Kadıköy'ün, Taksim'in o kum gibi akan kalabalığı içerisinde kimseye değmeden, bir o yana bir bu yana hızlı adımlarla yürüyenler; hani siz olanca uyuzluğunuzla gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken, ne olup bittiğini dahi algılayamadan yanınızdan geçip giden o ekşi suratlı insanlar..

Hiç bakma öyle bön bön, cidden ustalık gerektirir, -ki İstanbul'da doğup büyümüş olmak bunun için olmazsa olmaz ön şarttır bence.

Yürümeye gönlü olmayanlar, 4 kişi yan yana yürüyüp aniden duranlar, onun sigara dumanı, bunun hapşırığı, koca götlüsü, tinercisi, vitrin budalaları derken içgüdüsel olarak nizami makas atmayı öğrenir İstanbul çocukları.. Kimseye değmeden ne hareketler ne cambazlıklar..

* evet yakın çevrede hapşıran biri olursa ya uzuuunca süre nefesimi tutarım, ya da koşar adım uzaklaşırım oradan.. ve yine evet, hem takıntılı, hem uzaylı prensim ben(uzaylı öküz); elimde olsa elalemin soluduğu havayı da solumak istemem..  ööğğkk..

* yaşlılar, çocuklar, hastalar, hamileler, sakatlar vs zinhar yazının muhattabı değildir. (dedim ya takıntılıyım diye; bu açıklamayı yazmasam, kımıl kımı yerdi mesela içimi)

12 Ekim 2016 Çarşamba

Hasta Kadın Şehveti

Hasta sevgilinizin ısrarlı öpüşme girişimiyle muhattap olmayanınız yoktur sanıyorum.. Kadın grip; salya sümük yatıyor evde.. Başka zaman 'off amma ayısın öküz!' kafasındaki kadın, 2 bulaşıcı virüs aldı mı oluyor sana sex bomb.. Bir fotoğraflar, bir davetler, bir 'gel gel'ler, bir 'erkegim benim; kıllı tekem!'ler sorma gitsin..

Dışarıda, sokakta da bu böyledir bak.. Az önce sildiği burnuna aldırmadan, şapır şupur öpmeye çalışır ısrarla..

İç ses: La bi git!

Hani normalini bilmesem, 'kadın iştahlı işte' diyeceğim; ama alakası yok.. 'Ay ben gribim, bulaştırmayayım sana' diyen istisnasını vallahi görmedim henüz..

Hani hastadır, doktora/acile getirirsin (götürürsün mü?) Yahut halsizdir; yemek yaparsın vs... Bu öyle değil ki.. Yatağının başında dağ olmuş sümüklü peçeteler, öpücem de öpücem!

Nedir abi sizin derdiniz? Hasta olmanıza aldırmadan yumulan erkek, daha mı 'sizin' oluyor?


6 Ekim 2016 Perşembe

Bakire

Şimdi maşallah 15'likler biz öküzleri parmağında sallıyor, farkındayım.. Lakin memleketim bitmez tükenmez sorunsallarından bu bekaret zamazingosu hala bir yerlerde konuşuluyor, gelen maillerden az çok biliyorum.

25 Yaş altı için gayet anlaşılabilir bir durumken, bilhassa 30 ve yukarısı için, nasıl derler.... 'freaky' bir algıya sebep olsa da; tartışmayı hemen her zaman 'kime ne yahu, elin kukusu sana mı dert oldu' morartması kazanıyor.

Orası doğru; kime ne, bana ne.. Benim anlamadığım, daha doğrusu içimdeki eziklik, hiç bakire biriyle sevişememiş olmaktan kaynaklanıyor sanıyorum. Sevişememiş olmak da değil hatta, o sahneyi görmemiş olmaktan kaynaklanıyor.

Neticesini gördüm bak; emaneten evime ihtiyaç duyan abimin beride bıraktığı kanlı çarşaflar, ve leke çıkartmak için günlerce kullandığım ilaçlar/böcekler dün gibi aklımda..

Ama ve lakin, sanki matah bir şeymiş gibi hep bir merak, hep bir eziklik.. (Haksız mıyım ama; şu dünyada kaç kişi vardır o sahneyi hiç görmemiş/yaşamamış?)

Regl olan biriyle seks? Yaptım.. Lezzetli miydi? Pek sayılmaz.. E uslanmaz/overdose merakının seni hangi fotoğraflara sokabildiğini de net biliyorsun. O vakit...... Derdin ne yavrum senin? Her kuşu miktin, kaldı leyek... Bu mu yani, pis dingo!