Biri, yeni doğan kızının daha ilk yaş gününü dahi beklemeden "aşık olmak istiyorum" diyerek evi terk edip; başka bir kadınla yaşamaya başlıyor.. Hatta bu rezillik kesmemiş olacak ki, çocuğunun anasına 3 kuruş nafaka vermemek için ultra seviyesizlikte taklalar atıyor boşanma sürecinde.
Diğeri daha aceleci.. doğumun hemen ertesinde kaçıp, "izini tamamen kaybettiriyor". Çocuğunun belki adını dahi öğrenme ihtiyacı duymuyor(??).
Bir diğeri, gece 30cm sağında uyuyan hamile karısına aldırmadan sevgilisiyle mesajlaşıyor(aynı senaryonun, sms'i kadının yazdığı versiyonu da var; aynı yatakta kocası ona sarılmış, uyuyorken)..
Diğeri, üniversite mezunu, suadiye çocuğu olmalarına karşın, karısını dövüyor(ki çok sık duyuyorum benzerlerini)..
Bir diğeri, yeni sevgilisiyle beraber olabilmek için tamamen hayali bir senaryo yazıp, "aldatmakla/hatta oro.puluğa benzer suçlamalarla" terk ediyor evlilik vaadettiği kadınını/erkeğini(ki süreç kolay olsun; kuyruk dik dursun).
Say say bitmez.. Çok enteresan şeyler duymaya başladım son zamanlarda..
Çocuğunun yanında başka erkeklerle flört edenler mi dersin..
Eşi maça gitti mi, soluğu fuckbuddy'sinin yanında alanlar mı dersin(nedense pek tanıdık geldi bu.. hayvan öküz!)..
Sevgilisiyle/flörtleştiği aperatiflerle kocasının bel altı kısıtları/beceriksizlikleri hakkında dalga geçip eğlenenler mi dersin..
Karısının chanel çantası için/evi için/çocuğu için herkesin uyuduğu saatlerde eşşekler gibi mesai yapan; çalışmaktan d.tü boncuk boncuk terleyen kocasını "ilgi/aşk arsızlığı" yüzünden 40 erkekle aldatanlar mı dersin..
Off ki ne of.....
Çapkınlığı bir derece anlarım bak..
Doymuyor derim.... overdoze testesteron derim.... hatta "hayvanlık" derim.... nihayetinde az buçuk anlarım...
Lakin metres/sevgili işi, yahut aşk mevzuları girdimi işin içine; alay eder gibi bir pozisyon oluştu mu; çirkinleşti mi iş... nasıl hazmedebiliyor bünyeler bu yaşananları; orada tilt oluyor işte benim kafa.
Hem.... Kaldı ki..
Öküz ben değil miyim yahu? size ne oluyor?
Şunları duydukça, "meğer ne kıymetli insanlarmışız" diyesi geliyor insanın.. D.t kendini hint kumaşı sanıp tavan yapıyor, diyeyim ben size..
Nerede eski "istenmiyorsam/olmuyorsa ceketimi alır çıkarım" erkekleri?(*yahut kadınları*) Nerede "sen beni sevmiyorsun, kıskançsın, anlaşamıyoruz, hatta en yalın/basit haliyle 'aldattın'" ayrılıkları?
Bu kadar mı değişti devir? Yahut.... Hep böyleydi de, ben mi fanusta yaşama işinin b.kunu çıkarttım? Ne oluyor yahu?
Ne olur biri "hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi değil" deyip; işin diğer yüzünü açıklasın.. Mağdurları çok dinledik; ya diğerleri?
16 Mayıs 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kayıtlar
12 yorum:
Öküz, düşünüyorum bu insanları yargılamamak için ama bir çözüm bulamadım.
Tek bildiğim, aşkın peşinden gitmeyi, hayata bir kez geldim, hayattan vazgeçmemeyi anlarım da işi ahlaksızlık, haksızlık, hele de küçük çocuklara büyük büyük haksızlık haline getirdiklerinde anlayamıyorum. Anlamak da istemiyorum.
Ne desem bilemiyorum.
Bencillik anne-baba olunca kaybedilen bir özellik değil ne yazık ki.
Böyle örnekleri duydukça, insanların çocuk sahibi olmadan önce ciddi psikolojik testlerden geçirilmesi gerektiğine inancım katlanıyor.
@Aslı: Çok ön yargılı olmamak lazım, vardır belki bir açıklaması. Özensiz bir empati çok yanlış yerlere çıkartabilir insanı.
Üzüyor ama..
Uzaktan bakınca "bu denli kötü, bu denli bencil olmamalı" diyor insan..
Dedim ya; böylesi şeyler duydukça benim d.t tavan yapıyor..
@Jokella: Çocuk sahibi olma kararı, ciddi sorumluluk gerektiren bir şey; orası muhakkak..
Lakin..
Bu adamlar/kadınlar çocuk sahibi olunca mı kötü/bencil oldular? yahut.. madem kötü/bencildiler; ne diye evlendiniz? gibi sorularında kafam karışıyor..
aşkı geçtik artık ama hem evliliklerde hem de ilişkilerde saygı da kalmadı malesef..ne kendisine ne de eşine\partnerine saygısı olmayan çiftler yaşıyor bu tür olumsuzlukları...sevgiyi geçtik zaten özverisi,hoşgörüsü olmayan ilişkiler yaşanır oldu..partnerler arasında hangi müziği sevdiği,hangi kitapları okuduğu,hangi filmlere bayıldığı söz konusu bile edilmiyor ama arabasının markası,evinin tapusu aylık net geliri masaya yatırılıyor...kısacası eskiden konuşulması bile ayıp sayılan herşey artık alenen ortalığa dökülmüş üstelik bir de kişiliklere artı değer katarmış gibi gündeme konu oluyor...ne beklenir ki o ilişkiden..o evlilikten..
devir değişti öküzcüm bunun senin içinde yaşadığın fanusla alakası yok...
madalyonun diğer yüzü daha karanlık gördüğün gibi..elle tutulur yanı yok yaşananların..
keşke sana dyebilseydim ki ''aa olur mu öküz sana denk gelmiş birkaç kendini bilezin yaptıkları dışarda ne ilişkiler var''
ama üzgünüm işim gereği hergün bir sürü kadın hikayesi duyuyorum ve hepsi içler acısı..
Sabah sabah yazını okurken kaşlarım çatıldı, güne böyle başlamak istemezdim.
"Bu devirde kimseye güven olmuyor" diye düşünmeye başlıyo insan bunları okuyunca..Aslında hiç bir devirde insana güven olmuyor, onu kaçırıyoruz sanki. İnsan bu, her türlü çiğliği yapabilme kapasitesine sahip. Bundan 100 sene önce yaşamış bir insanı, 2010 senesinde 1 gün bırak, bize yetişir, buna emin olabilirsin.
Bu dünyada "temiz" kalmak için önce kendi içini temiz tutmak, sonra da bu insan müsveddelerinden uzak durmak lazım..
aaaaay ay,
en azından yalnız değilmişim.
benim fanusun içine de kaçmış o yazdığın paragraflardaki birilerinden. zehiri soluduğum havaya karışmış olacak ki, harekete geçememişim.
niye aldattığını yazacak kadar yürekli bir aldatan var mı dersin?
marabatelevole yaptı bunların hepsini, eskiden pek bi temizdi ortalık be yau :(
@Sakazen & @Ayazma: Ben fanusuma geri dönmek istiyorum .. Kim nerede yaşarsa yaşasın; mutluyum/huzurluyum ben orada..
@Azze: Sana ayrıca yazacağım Azze.. Sirkelenmek lazım..
zibilyon tane boşanan insan var, onları göre göre hala niye evlenirler anlamış değilim. biteceğini bile bile insan başlar mı yahu?
evlilik, hakketten devam ettirilmesi çok zor bir olay. bir süre sonra bıkıyor insan karşı taraftan. sadık olmak zor. sen de evlensen, sen de aynı durumda olurdun diye tahmin ediyorum. hamileyken değilse bile ileriki zamanda illaaa ki. gözün dışarılara kayardı öküz.
tavan yapan d.t de iner ne güzel :P
Haklısın Öküzcüm.
Üstelik "Aşk" bile dürüst gelmiyor bana çoğu zaman, ucunda hep bir hinlik varmış gibi bir paranoya yaşıyorum.
Abartmaksa abartıyorum ama insanların aşk, şehvet, ilgi, heyecan duygularını toplayıp adına aşk dediğini görünce midem kalkıyor, üzülüyorum onlar adına :/
Bir de Aşk için herşeye evet ama evlat yüreğini cayır cayır yakmak ne demek! Nasıl hak görür insan bunu kendine, onu hiç anlamıyorum.
Evli, çocuklu ve buna rağmen başka birine aşık olmayı anlayabilirim belki. Ama evlat aşkından büyüğünü anlamam zor...
@Lol: Kesin 20'li yaşların ilk yarısındasındır..
Hele gel şöyle bir 30'larına.. çalışsın bi hormonlar gümbür gümbür.. böğür biraz "çocuk istiyoruuuuum, anne olmak istiyoruuum" diye.. görürüm ben seni:)
neden evlenirler anlamıyormuş:) anlarsın anacım, anlarsın:)
@Sokak Kedim: Çok b.ktan bir mevzu.. Ama.. içimden bir ses de; o tü kaka dediğimiz insanların da, bu olaylar başlarına gelmeden benzer ahkamları kestiğini söylüyor..
Hayatta çok şey var.. kimin başına ne gelir.. şartlar ne olur.. kim bilebilir??
evlerden ırak olsun olmasına da; samimi bir empatiyle derin düşüncelere sevketmiyor da değil bak(çok şey var çünkü hayatta)..
Sevgiye saygım sonsuz ama uğrunda acı çeken bir evlat olması kısmı delirtiyor beni.
Yaşansın, engel olmak anlamsızsa eğer duyguya ama çocuklar ezilmeden, üzülmeden, hayattan silinmeden yapılsın ne yapılacaksa. Onurlu olmak lazım aşıkken bile...
Ahlaki kısmı değil beni üzen, geren. Vicdani ve duygusal tarafı yıkıyor bu kediyi, üzülüyorum miniklerin gözlerindeki yitik ifadeyi görünce :(
yaşım hakkında şu kadarını söyleyim. ikinci bebeğini kucaklarına alanlar var. kaldı ki onlar 30'a bile gelmemiş insanlar. hormonlar erken mi davranmış o zaman? :P yaşla alakası olduğunu düşünmüyorum.
bizim memleket alışık değil kendi ayakları üstünde durabilen güçlü kadına. aldatılan ama yutan, hazmeden, sırtını erkeğe dayamış, ağlak, zayıf kadın profili sizin ezberinizdeki.
ben o ezberi bozucam.
öperim.
Yorum Gönder