Öğ-ren(e)-me-ye-ce-ğim!

Güle güle mi, alasmaldık mı? Hangisini ne zaman söylemek gerekiyor, hiç bir fikrim yok.. Giden tarafta olduğum vakit de, uğurlarken de 'güle güle' benim için.

Getirmek mi, götürmek mi? Yine hiç bir fikrim yok aralarındaki fark hususunda. Götürmeyi toptan kullanmıyor, ilgili her yerde 'getirmek' diyorum..

Öğretmek için deliriyorlar; lakin o muhteşem, seksi, erkeksi beynim ısrarla ters yöne yüzüyor onlar izah ettikçe. Bilinçaltım 'bırak onlar da senin alamet-i farikan olarak kalsınlar; öğrenme' dese de, kafa basmadığı için kıvırıyor diye de kıllanmıyor değilim arada.

ATM cihazlarıyla da çok anlaşamıyoruz bak..  İlk seferinde hemen hiç tutturamam kartın neresi üste gelecekti, neresi bana bakacaktı vs.. Prezervatif de yine aynı şekilde.. Mümkünatı yok tutturamam doğru yüzünü; sabaha kadar üfle, sabaha kadar bak/incele (şaşı bak şaşır sanki p.zeveng)...

Dur, ne yazacaktım ben :S

Ohooo.. Gitti kafa...

İhtiyarlık zor yeğenim.