14 Şubat 2009 Cumartesi

YANLIZ MIYIM NE

Şöyle bir geriye bakınca, pek "hormonal güdümde" bir blog oluştuğunu gördüm. Bu değildi aslında amacım. Ama enteresan hikayeler de sıklıkla oradan çıkıyor yahu.
Konsepti değiştirip, başka şeylerden de mi bahsetsem acaba?
Sevgililer günü mesela?

Ben de sevgililer gününde "çift" olmayı sıklıkla beceremeyenlerdenim. Ve şüphe yok ki, bu sene de sap bir 14 şubat olacak.(hatta oldu; saat 01:30)

Pek enteresandır; bugünü sap geçirmemek için deli dana gibi aranan insanlara pek sık rastlar oldum çevremde. 14 şubat'ın albenili ritüelleri yüzünden yahut oluşturulan romantik fotoğraftan değil de, "yanlız(asla "yalnız" değil) oldukları gerçeğinin suratlarına çarpmasından" sanırım bu telaş.

Uzun yıllar, "yanlızlık iyidir; neden rahatsız olayım ki.. yetiyorum kendi kendime.. mutluyum" modunda dolaştım ben de. (oyyyy.... tv'de angelina jolie varmış.. hiç tipim değil aslında:P ama çook fena kadınsı bir yaratık yahu. şeytan tüyü pek bir büyükçe) Mutluydum da.... zira keşfetmek, yaşamak istediğim tonla şey vardı; biriyle beraber olarak bunların kısıtlanmasını istemiyordu belki de bünye. Bu yaşıma kadar yanlız olmak hiç rahatsız etmemişti beni.

2 ciddi ve uzun ilişki, 2 güzel ama eh ciddi ilişki ve boooolca gayri ciddi ilişki(fuck-buddy) neticesinde geriye dönüp baıyorum da... Hakikaten yanlızmışım. Hatta öyle dipten derinden yanlızmışım ki... ürktüm...

"Issız adam" sendromu değil bendeki.. Gayet güzel uzun süreli ilişkiler de yaşayabiliyorum ve evlilik dediğin şey, öyle çok da uzak değil bu bünyeye..
Sadece, balık kısmımın gönülden isteyebileceği, kova sert mantık/doğrular süzgecimin olur diyeceği biriyle karşılaşmadım diyelim.. (isteyebileceğimi düşündüğüm kişiler de, bana pas vermedi. bünyede "asılma" becerisi olmadığı için.. geçti işte birşekilde yıllar)

Çok sevdiğim 3-5 arkadaşım var. Çok sık görüşemesek de, bana gerçekten değer verdiklerini bildiğim insanlar(saolsunlar).
Sevişebileceğim fuck-buddy'lerim var.

Ama sarılabileceğim, sarmalaşıp dvd seyredebileceğim kimse yok(muş)... 30.yaşımda vurdu bu gerçek suratıma..

Yaşlanıyor muyum?.... evet....
aptal duygusallardan mı oluyorum?... hiç bir zaman duygusuz olmadım zaten.. ama katiyen salya sümük, güçsüz zavallılardan da olmadım(yakıştıramam bu karaktere).
Şöyle bir bakındım telefon rehberime.. çağırıp sarmalaşabileceğim biri var mı diye....
yok...

Aslında var 1-2 alternatif.. ama onlara da bunu söylersem,
ya amacımın "onları yatağa atmak" olduğunu düşünecekler, ya da "aaa bana aşık galiba.. hemen tutulmalıyım ona" diyecekler... her halükarda ya başıma iş alacağım, ya da sinirleri bozacağım..

İşlek bir caddedeyim.. ve kaldırımın hemen karşıdında da gece 10'dan sonra tonla hayat kadını oluyor. (zaman zaman balkonda onları izlerim.. pek çoğunu tanıyorum artık resmen.. neyle ne zaman geliyorlar, nereye gidiyorlar, günde kaç kişi falan:P pek eğlenceli)

Bir halt etmişliğim yok zat-ı muhteremlerle.. sadece bakıyorum(-ki ablalara bakacağım derken travestileri de süzmek mümkün.. aman dikkat!)..
Bu gün resmen, o ablalardan birini eve çağırıp, parasını verip... yarım saat-bir saat sarılıp yatmayı düşündüm.. (kabul ederler miydi acaba?)

Durum yukarıdan baktığında pek vahim görünüyor.
Allahtan iş güç yoğun, oyalanacak birşeyler var da, çok fazla saramıyorum bu yanlızlık olayına.
Bu sene biraz strateji değiştireyim bakalım. Daha toleranslı olmayı denemeli bazı konularda, yahut dana az düşünmeli...

Ya işin iyice bokunu çıkartıp, hug-body'ler yapacağım kendime.. ya, prof yaklaşımla karşı kaldırımdaki ablalardan sanal destek alacağım.. ya, sonunu düşünmeden bir ilişki yaşayıp kısmen legalize edeceğim durumu.. ya da hayatımın aşkını bulacağım:)

Her ne halt edersem edeyim... Umarım kimsenin kalbini kırmam...
Sakınılan göze çöp batar bilirsiniz; ömrüm boyuna çok dikkat ettim bu konuya... ama neticede, çok da göz yaşına sebep olduğumu tahmin ediyorum/kısmen biliyorum.
(Offfff çok yazım hatası oldu... ama saat 2... hiç kusura bakmayın.. düzeltemeyeceğim şimdi tek tek)

Şu günlerde Osmanlı tarihine de takmış durumdayım mesela(her 2-3 senede bir takılırım bu konuya. balık hafızalı olduğum için de, hemen her "takılma periyodunda" pek çok şeyi silbaştan yaparım). Bunu da yazabilirim...

İlber paşa'nın yazdığı bir kitap var elimde. sayfa başına 10 bilmediğim kelime için, desteklerini benden esirgemeyen eksisozluge sonsuz teşekkrlerimi sunuyorum..

Ammma.... onu yazsam bu denli eğlenmem diye tahmin ediyorum. (gerçi bu son yazımda pek de eğlenmedim aslında ya... neyse...)
Herneyse... şimdilik bu kadar.. uyku vakti... iyi geceler hepinize..


Sonradan eklenen not: Aradan geçen 1 yıla yakın süreden sonra, 4 hug buddy denemesi yaşanmış olup, 4'ünde de olmadık arızalarla karşılaşılmıştır.. Alınan ders şu ki, duygusal anlamda karşılık veremeyeceğinizi düşündüğünüz kadınların(lanet bir kova burcuyum ben), başılarını omzunuza yaslamasına dahi kolay kolay göz yummayın... En azından, ilk arıza belirtisinde uzaklaşın...

Zira erkekler o işle/bel altı durumlar arasındaki ince çizgiyi tutturmakta ne denli beceriksizse, kadınlar da benzer şekilde duygusal tarafa kayıveriyorlar kaşla göz arasında(yahut öyle sanıp arıza çıkartıyorlar; her ne ise)... sonrası malum... göz yaşı, pişmanlık, kuru tövbeler, zorunlu-yeni doğrular...

11 yorum:

Bukle dedi ki...

hug body :D süpermiş!

ama umarım şıp die dibinin düşeceği, gözünün başkasını görmeyeceği bir kadın çıkar karşına bu sene, hem hayatında fuck bodylere ihtiyaç duymazsın, hemde yalnızlığın ürkütmez artık seni.. neden bilmiyorum yazını okuyunca tüm kalbimle bunları dilemek geldi içimden.. bol bol sevişeceğin, bol bol sarılacağın, hem sohbetin hemde sessizliğin dibine vurabileceğin bir kadın çıkar umarım karşına!!

eva dedi ki...

öküz demiştim sana ondan mı koydun bu adı, evlenelim ya artık...Sessiz duruyordum yanında tamam biraz manyaktım ama insan değişiyor...Affet hadi barışalım...

öküz dedi ki...

no way. whoever you are:P

dersaadet dedi ki...

14 Şubat'lara itimat etmem ama bugünlerde ben de o yalnızlık sarmalına dolanmışım gibi. Hadi bakalım...

öküz dedi ki...

paylaşım için teşekkürler dersaadet..

kirazzade dedi ki...

Katre-i matem'i okur musun?

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

sen hiç katre-i matem okuyan/okumuş öküz gördün mü? ;)

kirazzade dedi ki...

Okursan görürüm belki :) Osmanlı tarihi falan dedin diye şeyettim ben :) Osmanlı dönmeinde geçen bir cinayet vakasının çözüme ulaştırılma sürecini analtıyor. Oldukça sürükleyici.

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

Roman sevmiyor Öküz.. Daha doğrusu, seviyor da; vakit kaybı gibi görüyor.

Aklımda olsun ama.. tenk yu:)

tue's dedi ki...

yazıların gerçekten çok içten.bir erkek için fazla cesur,şimdiye kadar tanıdıklarım hep duygularını belli etmeyen tipler olduğundan belki de garip geliyor.her ne kadar kimliğin gizli olmasının etkisi olduğunu düşünsem de tebrikleer=))
ama şöyle de bir sorum var ki nasıl bu kadar bencil olmayı başarıyorsun ki?
böyle önce fuckbuddy ihtiyacı sonra da vazgeçtim hugbuddy istiyorum diye.belki de biraz kendini düşünmeyi bıraksan bir kez de hadi şu karşımdakine göre hareket ediiyim desen=)

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

@Tue's: Teşekkür ederim :)

Ön yargılı değerlendiriyorsun bence.. Şu yazımı oku bak: http://okuzunondegideni.blogspot.com/2010/08/benim-canm-yand-baskasnn-yanmasn.html

Çooook ince bir ipten, ve non-stop karşındakinin tepkilerini izlemekten söz ediyorum..