25 Şubat 2009 Çarşamba

Erkekler, Kediler ve Öküzler


Erkeklerle kedilerin kaderi aynı.... hani derler ya, "başa ne gelirse ya meraktan, ya *meraktan" diye..

Nedi bu çektiğimiz, neden bu kadar oranın dikine gidiyoruz.... bilemiyorum.

ama siz hanımlar da(yalnız bakar mısınız; üslup, stadyum dolusu kadın önünde konuşuyor misali) lütfen "çünkü hayvansınız, çünkü basitsiniz" gibi kolaya kaçan ve empati yoksunu bir tavırla olaya yaklaşmayın.

Zira, akıllı ve iskelet yapısı açısından şanslı hayvanlardan başka bir şey değiliz aslında.

Bu "basitlik", sizin düşündüğünüz gibi bir şey değil. O mecazi anlamdaki hayvanlığın yalnızca insanlara mahsus olduğu, muhakkak. ama benzer "şeyinin peşinden gitme" güdüsü tüm erkek canlılarda mevcut(hatta tüm canlılarda). ve bunun sebebini, "mecazi anlamdaki hayvanlık" olarak yorumlamak, sığ olmaktan öte bir şey değil diye düşünüyorum.

Yanlış anlaşılmasın, burada sözünü ettiğim karısını/sevgilisini 35. kadınla aldatan erkek psikolojisi değil. Onun elbette savunulacak bir yanı yok(gerçi o konuda da pek çok şey söyleyebilirim. ama, çok ayrı bir konu. ayrıca yazarım).. Hayvanlıkla!, yaratılışın getirdiği güdüler yahut erkeklik arasında ince bir çizgi var. Tıpkı, ırıspılıkla(mecazi anlamda) kadınlık arasında olduğu gibi..

Kadınların ilgi çekme, beğenilme, dişiliklerini ön plana çıkartma vb ihtiyaçlarını, evrim sürecindeki(-ki darwin'in türler arası geçiş olayına inanmıyorum) ezilmişliğin, arka planda kalmışlığın, hor görülmenin sebep olduğunu kısmen söyleyebiliriz. Ama burada sözünü ettiğim şey "bence" çok farklı.

Tamamen fiziksel bir durumdan söz ediyorum. Durumu açıklayacak net şeyler söyleyebilmek için hayvanatları daha yakından gözlemlemek gerekecektir. Zira temel insanı, bir kediden çok başka, farklı kuralların hüküm sürdüğü bir dünya misali yorumlamak.. cehaletten yahut saçmalıktan başka bir şey değil..

Bu, "şeyinin dikine gitme" durumu aslında kadın için de aynı düzeyde mevcut. Ama rollerin beraberinde getirdiği psikolojik yönlenme(şey eden, şey edilen) ve şartların zorunlu kıldığı evrim neticesinde, bu güdüyü çok bastırılmış bir şekilde yaşıyor kadınlarımız.

Oysa kedilerde durum ne güzel(kedileri pek sevmem aslında. ama kedi-köpek haricide, yakından gözlemleyebildiğim başka hayvan yok malesef.. o sebeple bir kedidir almış gidiyor)...

Dişi kedi hiiiiç çekinmeden erkeğinin altından girip, üstünden çıkabiliyor.. Popoyu tavana dikip, üzerinden inmiyor erkeğinin. Ayıplayanı yok, sorumluluğu yok, endişesi yok... (endişe duyulmamalı falan dediğim yok. benim derdim genel yaklaşımla.. isimlerin doğru konulmasıyla)

Erkek kedide ise daha önceki hiddetli reddedilişlerin sebep olduğu çekingenlik söz konusu. Ama %100 hedefe kilitli vaziyette(önceki postlardan birinde de yazdığım gibi, "önünden tren geçse farketmeyecek derecede"). ve 30001. reddedilişi dahi olsa yine şansını deneyecek.. yapmak zorunda, çünkü o güdü, beyninin %99.9'unu ele geçirmiş durumda. Kalan %01lik kısmını da güvenliğe ayıran garibim kedi, tövbe edecek kadar korkutulmadığı varsayımıyla muhakkak dişinin istediğini verip, uzay stasyonlarını birbirine kilitleyecektir.(dışlanan ve ömrünün önemli bir kısmını tecavüz ederek ve/veya aseksüel modda geçirenler de söz onusu tabi)

Çok eşlilik, aldatma, kuma getirme, -18 yaş sapıklı vb konulardan bahsetmiyorum. Cenaze evinde alt alta üst üste taklalar atmak isteyen münasebtsiz/zamansız manyaklardan da söz etmiyorum. Her akla geldiği zaman hazır olmalısınızdan da bahsetmiyorum. Tatmin etme becerisinden yoksun(hmm, bak bir yazı da bu konudan çıkar. unutursam hatırlatın), düşüncesiz, iğrenç partnerlere/eşlere sahip kadınların, yahut firijit, iğrenç ve düşüncesiz/öküz kadınlarla evli erkeklerin kaderinden ise hiç bahsetmiyorum. (bu liste uzar gider)

Ama bilin, bir erkeğe "aklın fikrin orada" demek, ona yapabileceğiniz en büyük haksızlıklardan biri. Hani ben kendime öküz diyorum ya.. hıh.. işte öküzün önde gideni de siz oluyorsunuz o durumda. Ne kendi doğanızı-yaratılışınızı biliyor, ne karşınızdakini önemsiyorsunuz.

Kendi adıma konuşayım. reddedilmek ve "o şekilde suçlanmak" kadar kendimi kötü hissettiren çok az şey tattım bu dünyada..

2 yorum:

KaRaMeL dedi ki...

o cümle o kadar ağırmı ya bi erkek için..!!aklımdan çok geçmiştir benim ama bitürlü söylememişimdir.öküzün önde gideni olmaktan kurtulmuşum desene:)bide erkekler kediler neyse de öküzü yine bağlamışssın konuya itinayla.tebrik ediyorum:)

(mimledim seni buarada müsadenle:))

öküz dedi ki...

hem de ne ağır!

:) teşekkür ederim Karamelyus..

("mim" de ne ola? izlemek mi?)