28 Kasım 2014 Cuma

Süzme Salak

Ne tip bir heteroseksüel pipili, tatil günü erkek arkadaşıyla hayvanat bahçesi gezmeye gider ki?

Bir pamuk şekerimiz eksikmiş elimizde; töööbe :S

Fanus Öküzü

İstanbul'da, Kadıköy'de doğmayaydım da, x bir küçük şehirde doğsaydım şayet; daha mı kolay olurdu her şey?

Seneler geçiyor; ve her an daha da kopuyorum kadıköy, hatta istanbul standart insan profilinden..

Üniversite yıllarımda 'dişi arkadaşlarımın kendilerinden çok ana-babalarının beni sevmesine' anlam veremezdim... kızın babası yırtınıyor 'bak sana kızımın fotoğrafını göstereyim', 'gelsene bi akşam bize' vs diye; hatun hiiiiç oralı değil.... Şimdi şimdi anlıyorum; 30larında 50 yaş kafasıyla gittiğimi... (40 sene öncesinin 50 yaşı diyelim hatta).. Ondan sebep babalar sevmiş, kızları burun kıvırmış onca yıl..

Yalnız yaşamak, o midemi bulandıran-yüksek volümlü kahkahalar atan kalabalıklardan sakınmak benim tercihimdi evet.. Ama vücut büyüyor malum; fanusumun zamanla dar geleceğini hesaplayamamışım belli ki.. Yahut fanusun ötesine ihtiyaç duymuşum zamanla; hem cam kubbemden çıkmak istememiş, hem camın ardından geçen dönercilere salya akıtmışım belki de..

Tutarsızlık, ne istediğini bilmeme, istediği şeyin bedeli mevzu bahis olduğunda yan çizme; hayatta en tahammül edemediğim şeyler.. Farkında olmadan ben de mi yapıyorum yoksa? :S

Hem bile bile, isteye isteye fanusda kalıp (-ki aslında özü bana göre oldukça renkli, keyifli, huzurlu bir yer), hem o izole dünyada yaşamanın zorluklarına vikvik etmek... Yani bedelini ödeyememek.....

Evet adını koyabilmek lazım; içinde altın kuru keyfin yerinde yaşadığın fanusunun bedelini ödeyemiyorsun Öküz... Şartlar, hayat, ıvır zıvır bahane üretip kandırma kendini...

Geri kafalı, renksiz, sıkıcı, tekdüze, 50 yaş kafasıyla yaşayan, suratsız, sığ adamın tekisin... Ve bunların yanında, içinde öyle garı kılıklı bir Küçük Emrah da var ki; of ki ne of.......

Adam olmaz senden.... Uzaylı geldin, uzaylı gideceksin pis dunkof....

22 Kasım 2014 Cumartesi

Füniküler Metro Gerginliği

Fünikülere her binişinde gerim gerim gerilen, ilk hareket esnasında oluşan sessizlikte 'her şey kontrol altında-normal değil mi?' yi teyid etmek için etraftakilerin gözlerinin içine bakan, gerginliğini saklamak için 40 takla atan bir ben değilimdir diye umuyorum..

Bir de inerken attığın ilk adım var bak.. Kayarsın hafif.... Bırrrr......

Yok; sevmiyorum fünüküler seni... Adını bile söyleyemiyorum zaten, neyini seveyim!


6 Kasım 2014 Perşembe

Sigara

Sigara sevdasına, olanca soğuğa rağmen dışarıda oturmakta ısrar edenlerin haline anlam veremez, içten içe 'acınası' bulurdum..

Asıl acınası olan, sigara içen arkadaşına uyum sağlamak / çıkıntılık yapmamak sevdasına, olanca soğuk havaya ve sigara içmemesine rağmen dışarıda oturan adamın dramıymış meğer :S