31 Temmuz 2013 Çarşamba

Yatakta Çok "İyi"yimdir

Yatakta ne kadar "iyi" olduğumdan bahsetmiş miydim?


27 Temmuz 2013 Cumartesi

Hazır Kahve

34'ünden sonra, hazır kahveyi karıştırmaya gerek kalmadan, yalnızca üzerine sıcak su ekleyip içilebileceğini keşfettiği için mutlu olabilen, heyecalanabilen bir bünyeye sahipken; nasıl oluyor da günler böylesi sıkıntı dolu, böylesi tekdüze/renksiz geçebiliyor aklım almıyor :S

Tortu kalmıyormuş, çok enteresan değil mi :S


22 Temmuz 2013 Pazartesi

21 Temmuz 2013 Pazar

Erkek & Doğum Günü Partisi

Hadi kadın milleti neyse de, pipiligillerin ''doğum günü partisi'' yapmasını hiç anlamadım, hiç de anlamayacağım sanırım..

Ahmet'in Mahmut'un doğum günü partisi mi olurmuş lan? :S  (iç ses: berkcan'ın falan olabiliyor; fakındayım) Eşşşek kadar adamlarsınız; otursanıza oturduğunuz yerde.. Çıkar elbet cücük boy pasta ikram edecek, yanaklardan öpecek dost-akraba.. Parti de neymiş?

Erkek dediğin dongoz olur, anlamaz renkli-böcekli şeylerden... Küt çalışır kafası...

En sosyal ev aktivitesi, 2-3 arkadaş toplanıp çay içmek, bezelyesine poker oynamak yahut 'netçez lan?' muhabbeti olan bir tatlı su dongozu olduğumdan mütevellit, 'parti' mantığına toptan kılım zaten..

Aslına bakarsan 'kalabalık' konseptine kılım(kalabalık konsepti? wtf r yu talking about meeen?).. Ha dur bak... Geliyor dipten dipten... Yumurtlayacağım....  İnsan sevmiyorum olum ben... Uzak olun lan.. Yapışmayın vıçvıç :S

Berkcan'ın doğum günü partisiymiş....... (!!)......

Ananızın evinde de partiliyordunuz çünkü; pieeh!


17 Temmuz 2013 Çarşamba

Gecenin Bir Vakti

Gecenin bir vakti, Bağdat Caddesi'nde, solumdaki spor arabadan bana gülümseyip, selam vermek üzere sağ camına eğilen güzel gacıya karşılık, utanıp görmezden gelen, duraksamadan  ortalıktan 'tüyen' benden başka bekar salak pipili yoktur herhalde öyle değil mi?

Dunkoff !!.......

( suratındaki şaşkınlığı, pişmanlığı görmeliydiniz.. :S )

[ Yazıp da yayınlamadıklarımdan.. ]

12 Temmuz 2013 Cuma

Plastik Bot

Aaah ahh... Bıdık yaşlarımın en büyük fantazisiydi şu 'plastik bot' mevzu.. Durgun bir dere, göl.... Dibi görünecek; balıklar, kaplumbağalar falan.... Baka baka gezecektim aheste aheste....

Küreklerim olacaktı şöyle plastikten, en bebe boy..

Şimdiki realist dingo, 'güneş geçer kafana; duramazsın ki çok fazla' diye vikviklese de, bütün bir günümü botun üstünden suyun dibini, börtü böceği, balığı seyrederek geçirebilir(d)im sanıyorum..

Bir kez, 7-8 yaşlarında kuzenin plastik botuyla karadenizde debelenmişliğim var 2-3 saniye, hepsi o.. Gerçi onda da, dalga var-kuyu var diye binmemiştik adam gibi :S ( Hem zaten dibi görünen, durgun dere/göl ile deniz bir olur mu allasen.. )

Pffff.......
Evet, ben de suyun dibini görünce şaşı bak şaşır yahut efsunlanmış gibi olduğu yere mıhlanan bir çocuktum, diğer pek çok meraklı pipi sahibi gibi...

Bir de şu sol alttaki veled gibi, güzel bir hanım attığını düşünsene botuna...... Pieeh.... Hayat size güzel aq....

Huzursuzluk

Ne çok ve ne gereksiz insanlar almışım hayatıma; gerek 'normalleşmek' adına, gerek açlıktan, saçmalıklardan..

'Daha sosyalleşmeli, daha çok insan tanımalı' derken kova mantığım, bu kadarı dahi fazla geliyor bazen mideme..

Çıkar dünyasının çarkları böylesi çirkin dönerken; üstelik böylesi usulca, hissettirmeden işini görürken.. Kim dost, kim can, kim fazlalık......... 'Kanın' ötesi var mı yahut? Hatta kan dahi nereye kadar?..........

Kimseyle(!) görüştüğüm ettiğim de yok aslına bakarsan; 'şartlar' çok değiştirdi hayatımı.... Yine de bir huzursuzluk, bir ''ama(?)''......

Fazlalıklar var... midemi ekşitiyorlar................ Ama nerede?

İç ses: Bazen 'nerede olmadıklarını bilmek' de işe yaramıyor bak; ne tuhaf..

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Sahur Öküzü

Biri bana,
İstanbul ve Balıkesir'in iftar vakitleri aynıyken, nasıl oluyor da sahur vakitlerinin 10 dakika farklı olduğunu açıklayabilir mi rica etsem?

Balıkesir'lilere torpil mi geçiliyor? :S

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Şaşkın Öküz

Tamam kabul; hali hazırda da çok uyanık biri değildim... De.... Şu 'dalgınlık/unutkanlık/şaşkınlık' işinin b.ku çıkmaya başladı sanki :S

Bankamın internet şubesini açıyorum.. Sonra telefonumun eş zamanlı SMS uyarısıyla 'internet şubesine bağlanmaya çalıştığımı unutup(hangi arada derede unutuyorsam)' yerimden hopluyorum, 'kim ki bu saatte sms gönderen?' diye. XX birini telefonla arayacağım diye telefonu elime alıyor; daha tuşlara dokunmadan kimi/neden arayacağımı unutuyorum. Mutfakta kendime fışşş hazırlayıp(calcium sandoz), su içerek geri dönüyorum..

[Yazıp da yayınlamadıklarımdan..]