13 Mayıs 2013 Pazartesi

Tuhaf

Kişisel eposta adrsime(okuzovski'ye değil) hiç tanımadığım kadınlardan fotoğraflar/mesajlar geliyor..

Yanlışlıkla gönderildikleri çok bariz; zira Öküzovski hesabına vakti zamanında yazanlar olmuş olsa da,  kişisel eposta adresimin konuyla 'hiç bir' bağlantısı yok.. +Yazanları da tanımıyorum zaten..

Duşta çekilmiş erotik fotoğraflardan, şehvetli mesajlara.....

Cevap da vermiyorum 'utanırlar, yanlış kişiye gönderdiklerini farkedip paniğe kapılırlar, olmadık şeyler akıllarına gelir' vs diye..

Tuhaf ama... Vikvik söylensem mi, şükür mü etsem bilemiyorum :S

Serseri Motorcular

Motosiklet kullananlardan ve motorcu/serseri erkeklerden etkilenen kadınlardan nefret ettiğimi söylemiş miydim?

Ya da yağmurlu havalarda köprü altlarına sığınmış, ıslanmaktan 'sıçana' dönmüş motorcuların halini izlemekten derin haz aldığımı?

İş icabı motosiklet kullanan, yahut arabası olup, hafta sonları dağa taşa keyif gezileri yapan motorculardan bahsetmiyorum elbette; kendini 'serseri' diye tanımlayan, o serseri bakışı/duruşuyla gurur duyan, yani 18 yaşında teenage'ler gibi hala 'havalı saçlarının/dövmelerinin ötesinde vitrine koyacak bir şeyi olmayan' motorcular benim sözünü ettiklerim..



Şimdi memeligiller, 'sizin de hafif meşrep kadınların yanında dibiniz düşüyor' diyecek.. Lakin anlamadığınız şu: ortalama bir pipili, o tip bir kadını görünce yalnızca bel altı uzuvlarıyla tepki verir.. Hemen hiç birimizin aklından 'evimin gadınııı, çocuklarımın anasıı' olacaksın!! gibi bir şey geçmez sanıyorum :S Yahut şöyle diyeyim; asla uzun vadeli bir tercih olmaz bu tip kadınlar.

Ama o serseri bakış, bahsettiğim 'sözüm ona kadınlar' için sıklıkla 'tercih' sebebidir .. 18-20 yaşı falan da yok hatta; bahsettiğim dingilibostan memeliler için 35'inde de bu böyle, 40'ında da..

Ha bir de içlerindeki 'aslan terbiyecisi' var bak.. O serserileri alıp, ilk heyecanlar köreldikten 3-5 sene sonra 'bayramlarda el öpen, sahiplenen, hayatı=ailesi olan' adamlara çevirmeye çalışırlar.. Hani 'off bu adam da çok sorumsuz.. off adam gibi işi gücü yok.. off bundan baba olmaz.. sahiplenmiyor beni.. off çok içiyor... aile anlayışı yok.. bik bik bik bik akıllarınca 'adam etmeye' çalışmalarından bahsediyorum.. Simyacı dingolar sizi..

Ve evet; kuyruk yaram var, ne olmuş? !

7 Mayıs 2013 Salı

Barbie Bebek ve Meraklı Öküz

'Sapık' diyemedim, 'meraklı' dedim; anlayın işte :S

Oyuncak yahut çizgi karakterlerin bel altı mevzularla harmanlanmasına karşı bu öküz.. Fred Çakmaktaş'ın pipisini, Bugs Bunny'nin bilmem neresini görmek ne tip bir insanı heyecanlandırır, anlamıyor benim kafa..

Ama ve lakin; şu Barbie meledi, bebelik vaktimden bu yana hep ilgi çekici gelmiştir bu bünyeye..

Düşünsene.. Ortada bir barbie bebek.. Ve kapı eşiğinde pusuda bekleyen, kimse geliyor mu diye etrafı kolaçan eden meraklı çakma ninja.. (yihuu! memesini gördüm!! memesini gördüm!!)

Kız kardeş, akraba kız çocuk vs de olmayınca; senede bir(daha doğrusu, 3-5 senede bir) rastladığım tüm Barbie bebeklerin eteğini-bluzunu sıyırmam, bir ümit belki bir şeyler görürüm çabam ve 'yakalanırım' endişesiyle döktüğüm boncuk boncuk terler o yıllardan aklımda kalan..

Yapan adamlar da sanki ayrı birer fetişist; bayaa bayaa detaylı yaparlardı sanki olmadık yerleri..

Ne bileyim; heyecanlıydı işte.. Şu fotoğrafı görünce suratımda beliren muzur gülümseme, hah işte, o çocukluk maceralarımdakiyle aynıydı sanıyorum :)


4 Mayıs 2013 Cumartesi

Evil Dead

Hep derdim 'neredeeee o eski korku filmleri; Omen'ler, Exorcist'ler, Evil Dead'ler, Salem kasabaları falan..' diye.. Önce Paranormal Activity çıktı, yanılttı.. Ardından yeniden yorumlanan efsane film Evil Dead..

Neyse.. Az önce geldim sinemadan..

Tek söyleyebileceğim: 'budur işte!' :)

Gidin, görün, izleyin, izlemeyene izlettirin, izlemek istemeyenle dalga geçin-kafasına kafasına vurun...

Yazmıştım vakti zamanında; korku filmi severim sevmesine de, hepsini değil ama bak.. Katilli, psikopatlı filmler çok ilgimi çekmez mesela.. Şeytanlar-cinler, yani 'kontrol edemeyeceğim' unsurlar barındıracak film ki, şöyle bir yaslanalım koltuğa iyice, açılsın gözler faltaşı gibi...

''Korku filmi dediğin, gece çişe/suya kalkarken düşündürecek'' malum.. Koridorda lambaları yaktıracak, otoparkta yürürken ardına baktıracak... Yoksa neyleyelim; gider Meg Ryan filmi izleriz(bööğğkk!)

Son 2 aydır, bir diğer sevdiğim tür olan 'dram' ağırlıklı tonla film seyrettim, çoğunluğu avrupa ve uzakdoğu sinemasından.. Paylaşacaktım tek tek güya da; not almadığım için %90ının isimini anımsayamam şimdi.. + Çişim de geldi ne yalan söyleyeyim; eve girer girmez bloga sarıldım daha elimi-yüzümü yıkamadan :S

Dur ben bir içeri gideyim....



Not: Justin Timberland'ın.. Yok pardon... Bibier miydi neydi; var ya bir velet... hah işte, 'onun aq' demişmiydim? 

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Plaj Modası

Vitrine koyacak başka mahsulü, pozitif değeri olmayan hanım kızlarımızın overdose(ucuz) açılıp, plajları İstanbul sokaklarına taşıma mevsimi nihayet gelmiş.. Zor sabrettiler eminim koca kış; alıcı-verici her iki taraf için de hayırlı oğurlu olsun artık...