31 Ağustos 2011 Çarşamba

Öküz Pisiklet Öğreniyor

32 Yaşından sonra neyine senin pisiklet öğrenmek, pis dunkof!

Her şey güzel başlamıştı oysa.. Uzun süre bakıştık küçük kız yeğenimin bahçedeki pembe pisikletiyle.. Biri görür mü? Kafayı gözü yarar mıyım?.....

Yok yok; evham yapacak vakit değildi.. Hazır etrafta kimsecikler yokken, fırsat bu fısrat!

Atladım düldül'ün üstüne(iç ses: ayşecik falan mı demeliydim yoksa:S pembe ve sepetli bir şey malum).. Yer misin, yemez misin.. Kan ter içinde debelendim üzerinde yarım saat.. Ellerimde direksiyonun izi, popomda selenin morluğu, bacaklarımda tekerleğin ve pedalların açtığı yaralar.. Pisiklet mi sürdüm, kavga mı ettim belli değil :S


Genel olarak pek umut vaadetmesem de, gün sonunda 2-3 defa çevirir olmuştum pedalı. Çalışmayı ertesi gün tekrarlayıp, olayı çözmeyi planlıyordum hatta.. O lanet kaza olmasaydı tabi :(

Nasıl ettim, nasıl becerdim bimiyorum; ama fena burktum ayak bileğimi.. Üstüne basmayı geçtim, dokunamıyorum dahi şimdi:/

Evdeki eski çarşaflar yırtılıp, sarıldı; 'handmade' ayak bilekliği yapıldı.. Ağrı kesiciler, kıvranmalar, acı içindeki pancar suratlar....

Cık.. Sevmedim ben bu pisiklet işini :/


Hayır elle tutulur bir gelişme kaydetsem; hani 'e olacak o kadar.. 3-5 çarpıldın; ama çözdün işi' yahut 'ha gayret!' falan diyeceğim.. De.. Kendini kandırmanın alemi yok; çok uzağım o 'olayı çözmek' dediğiniz şeye..

Of be Öküz; nene senin şu yaştan sonra pisiklete binmek!


İç ses: Zormuş be :S

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Yannniiiiii !!

Hobaa... Yanni geliyormuş..

'İmkanı olanlar kaçırmasın' derim.. Blhassa canlı performanslarında pek fena eder adamı(Tac Mahal konserini izlemeyeniniz yoktur herhalde.. yoktur, öyle değil mi? :S)..


Radyo Voyage(iç ses: o ne be?) sunuyormuş.. Sortie'deymiş(iç ses: kuruçeşme'de miydi o meled?)... 165tl'ymiş(iç ses: ohh ohh)...

Bıyıkları kesmiş, biraz kuşa dönmüş zat-ı ali'leri de.... Yine de 'Yanni' yani; boru değil..

Biletix: http://web03.biletix.com/etkinlik/MLCA1/TURKIYE/tr

25 Ağustos 2011 Perşembe

Seni özledim diyorsam bil diye değil, gel diye(iç ses: hö??)


Sabah bir yerde okudum "Seni özledim diyorsam bil diye değil, gel diye" demiş hanım kızımız....

O hoooo... Bu ne lan? Hayatı şöyle matrix etmeden, efendi efendi yaşasanız olmuyor mu allasen? 'Gel'e gel, 'özledim'e özledim falan? Hı?? Psikopat mısınız yahu; ne istiyorsunuz gariban erkeqlerden?? Tamam, muhteşem-gigantic kapasiteli süper beyinlerimiz olabilir olmasına da... e, bel altından vuruyorsunuz anam siz(?).. Beklemediğimiz yerden geliyor yani darbeler... Yazık günah; ne fidanlar kilitlendi/mavi ekran çıkarır oldu genç yaşında...

Böyle böyle delirtiyorsunuz zaten adamları ! Ondan sonra, vayy 'memlekette adam yok'... vayy 'kimse anlamıyor beni'.... E müstahak size..

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Çello mu, viyolonsel mi? :S

Onu bunu bilmem arkadaş; çello çalan kadın sexidir... Nokta!

Dingin müzik.. Loş ortam.. Düşünceli, derinlerde bir çelist... Ben diyeyim 2-0, sen de 5-0 önde başlar maça..


20 Ağustos 2011 Cumartesi

Yabani Öküz & Telefon Muhabetleri

Sevmiyorum telefonla konuşmayı.... Günlük rutinler hadi bir derece de, teenage kızlar gibi 2 saat "yoktan konuşmaya" mümkünü yok tahammül edemiyorum...

Garı kısımı ise tam tersi elbette.... Yapışır o telefon kulağa... Hemen yanımda iki saate yakın kesintisiz konuşulduğunu, "izi çıkmış mıdır?" diye dönüp dönüp baktığımı bilirim; o derece.. E garılar sever de, muhattabı pipiligil sevmez mi? O da sever tabi; bilhassa, garı kılıklı olanlarımız..

Ortaokul yıllarımda vardı böyle bir arkadaşım. Her gün her gün arar; araması bir yana, açıp telefonu susar(ki asıl tüylerimi diken diken eden nokta tam da burası); ahizeyi kablolarıyla birlikte k.ına sokturtma isteği yaratırdı bünyemde..

- öyle işte.... hmmfff.... [sessizlik].... eee? konuşmuyorsun?
- ee si ne lan? :S sen aradın beni ipne; konuş konuşacaksan!!

Yok olmaz... Her gün her gün birbirini arayıp, "az önce z.ıçtım, şimdi ellerimi yıkıyorum" diye olan olmayan her bir şeylerini anlatan garılar vardır ya... Hıh işte, aynen ondan; onun pipili versiyonundan..


Hadi kadın milleti yapıyor; "ee garıııı" deyip geçiyorum da... Erkek yaptı mı bir sancı giriyor mideme bir sancı giriyor ki, ne siz sorun ne ben söyleyeyim..

Yani demem o ki,
Gacı kısımına: Hadi kendi aranızda konuşmanıza bir şey d(iy)emiyorum da; çok reca ediyorum bizim de (en azından, benim de) o ızdıraba dahil olmamızı beklemeyin/ısrar etmeyin.. Yahut dahil olmamak için diretince, "sen beni sevmiyorsun... sen beni özlemiyorsun.. sen benimle konuşacak bir şey bulamıyorsun.. sen beni...seni beni!!" diye diye kafamızı mikmeyin çok rica ediyorum....

Pipiligillere: Arama arkadaşım beni her gün her gün! "üff püfff, eee daha daha ne yaptın?.. sen niye konuşmuyorsun?"... Sevgilin miyim, karın mıyım aq; ne konuşacağım ben seninle hergün bre manyak!

2dk adam ol; damarlarındaki testesteronun hakkını ver! Ne o öyle garı gibi zırt-pırt telefon açmalar, 15 yaşındaki kızlar gibi arayıp arayıp susmalar... Erkek dediğin biraz öküz olur, biraz yabani olur, kıl olur, tüy olur.. Kendine gel biraz; silkelen!

// Sokakta kulaklıkla dolaşanlara hiç değinmiyorum dikkat ettiysen.. "Allah ıslah etsin" deyip geçiyor; "2 tane çakma isteğimi" insanlık gereği baskılıyorum..

Özet: Zırt pırt aramayın; insan gibi kullanın şu aleti! ( Yahut hadi aradın; bari susma be kadın!! Sen aradın, sen yönlendir sohbeti; germe beni! Attırma şu gofreti kafana!)

Mimmi

SweetSunshine ( http://thesmileofsunshine.blogspot.com/ ) mimlemiş.. Öperim yanaklarından..

Blogların 'en'leriymiş mevzu...
Ne yalan söyleyeyim, içeriklerine göz atmadan, blog listemdeki başlıklara/fotoğraflara bakıp geçiyorum uzun zamandır.. Pek çok soru için yeterli veri yok yani muhteşem, öküz beyinimde :/

En iyi tasarıma sahip blog:
Tasarımla ilgilenmiyorum açıkçası.. Blog dediğin sade olur, doğal olur, ferah olur..

En güncel blogger:
Elbette Aslım ;)

En meraklı, enyaratıcı, en akıcı, eleştiren/kendini anlatan vs blogger:
:/ Sorii..

En sevdiğim bloglar:
Entel-Dantel, Pucca ve Lady.. Bazen Lalehan.. Çokça Aslım... Gibi gibi..


15 Ağustos 2011 Pazartesi

Sevmiyorum Sizi!

Söylediğim şarkıya, çaldığım ıslığa eşlik etmeye başlayıp işin/a'nın tüm keyifini kaçıran münasebetsizlerden....

Zeytin ve erik çekirdeklerini iyice temizlemeden, üzerindeki artıklarla oraya-buraya bırakanlardan..


Korunmadığı ve hatta seni yeterince tanımadığı halde "ben prezervatif sevmiyoruuuum'cu" dongoz memeligillerden(ben bayılıyorum sanki!).. Patlayan; vakitsiz çıkıp, içeride kaybolan zımbırtılardan..

Garaja misafir araç sokan komşularımdan.... K.çına sahip olamayan, kafam kadar imzalar atmayı marifet sanan kargalardan..

Eriyen çikolatalardan.. Su arsızı çiçeklerden.. Yapışmayan magnetlerden.. Köpürmeyen banyo köpüklerinden.. Yine yine emlakçılardan.. Sineklerin her bir türünden..

Ve.... İstediğim halde bana vermeyen tüm gacılardan nefret ediyorum!

Hiç sevmedim; hiç de sevmeyeceğim sizi!

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Kıymalı Börek

"Kıymalı böreği ıspanaklı börekten daha çok seviyorum" demeye utanır/çekinir mi bir insan? Çekiniyor işte bu öküz:S

"Kıymalı kokoş, ıspanaklı halk işi" gibi mi algılıyor bünye??... Hamburger çocuğu, pis köfte-patatesci şımarık çocuk diye mi klasörlüyor??.. Artiz vejetaryenlarin yanında muhtemel bir eziklik mi söz konusu? (-Ki hiç sanmıyorum; gayet eğlenirim o pis/sıkıcı vejetaryanus'larla) .. Yoksa ailemdeki tüm kadınlar ıspanaklıyı tercih ediyor diye mi?? Henüz çözemedim..

Hayır gariban bir yerde büyümüş olsam, ucundan yakalayacağım muhtemel senaryonun da.. Yok, o da değil..

Deveye sormuşlar "boynun neden eğri diye"; "nerem doğru ki" demiş... O misal bendeki de.. Tutar nerem var ki, kıymalı böreği insan gibi yorumlayayım :S

foto: lezzetyolculugu.blogspot.com

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Shaquielle ONeal & Hayal Kırıklığı

'Minyongiller' familyasına dahil olduğumu üniversite yıllarımda bir fbuddy'min söylemesiyle farketmeme, ve asla boy takıntılı biri olmama rağmen...... Bu ne lan???


Nasıl sevişiyorlar pek merak ettim... Afedersin, pozişınlar bir kere fena halde kısıtlı olacaktır diye tahmin ediyorum; canlandır bak kafanda, sen de fark edeceksin.. (soldaki fotoğrafı görünce, charlize theron'un king kong'un elini tuttuğu sahne canlandı gözümde :S)

'Koca Shaquielle ONeal mı bamyagillerden(off off.. büyük hayal kırıklığı:P), yahut hanım kızımız mı bolu tüneli misali gigantic bir şey' kısımına hiç girmiyorum :S

Tamam çocuk çıkıyor, insan boyu ile oraların boyunun orantısı yok, esnek yapı, 'kadının derdi beni mi gerdi?' falan filan da... Shaquielle lan bu; 2.16metre... Hele hele düzenli bir ilişki için........ Ne bileyim; yahut bizim gızlarımızda sorun vardır belki :S

Boy farkında +10cm, -18cm denemişliğim var az buçuk.. Pek umursadığım bir mevzu da değil ne yalan söyleyeyim.. Lakin... E bu da biraz fazla sanki be :S

Hayır bir şey değil.. Sevişemez abi bunlar! Hakikaten devreler karıştı; canlandıramadım kafamda :S (iç ses: oha.. çüşşş.. nasıl ya?? !!)

4 Ağustos 2011 Perşembe

Rezil Öküz

Misafirliğe gelen eski sevgilinin, masanın üzerinde, kullanılmış prezervatif ambalajından minik bir parça bulması...... I ıııhh.... Hiç hoş olmadı bu :S

Hayır bir halt etsem gam yemeyeceğim.. Kimbilir ne zamandan kalma o meled :/ (ömrü hayatımın en düşük testesteronlu günlerini yaşıyorum yahu)


De.. İşte nereye, nasıl anlatacaksın?? Ayıp oldu... Öküz kafam.. Eşşek kafam!

Mevcut sevgiliye, potansiyel sevgiliye, hatta eşe yakalanma senaryoları geçti de göznümün önünden.. Oyy oyy oyy... Bu dağınıklıkla, benden çapkın mapkın olmazmış anacım; onu öğrendim... 3 Günde yakalanırım kesin..