30 Ocak 2011 Pazar

Kadayıf Öküz

Anlamıyorum yeni gençlerin dilini..

J işareti var; şu sıralar en çok ona takmış durumdayım.. :P :/ işaretlerini yeni öğrendim/az buçuk anlam verebildim bünyede de; bu J'yi çözemedim bir türlü.. Bütün maillerin sonuna ekliyorlar.. Sormaya da çekiniyorum anasını satem, "nedir bu?" diye :S (aha bak bir de bunu öğrenmişim)..

Yahut.... "Eheheee"'yi de biliyorum/tahmin ediyorum mesela da; "hgdfkjahfakjfa" ne aq?


Birbirlerine "piç" deyip eğleniyorlar mesela.. Facebook fanlarından takip ediyorum; nasıl galiz küfürler 15-16 yaşındaki gençlerin dilinde.. Kızlı erkekli.. Ben ki Öküzlerin Önde Gideniyim(yani öyle böyle değil!), vallahi utanıyorum okudukça..

Facebok'una yazmış bir başkası, "soner sarıkabadayı'nın nasıl dans edeceğini merak ediyormuş"; "Gökhan Özen popu bırakacakmış". Onlar kim yahu? New Kids On The Block vardı en son; sonra mı çıktı bunlar? Tarkan vardı yahut.. "kendine gel kendine; dönde bir bak haline" falan.. Hı?

2001'de değilmişiz gibi :S

İşin komik yanı; gün be gün adamlar hem yeniyi takip ediyor; hem eskiyi biliyor.. Boş da değiller... Bon Covi konseri olacak, Roxette gelecek denmiş mesela; üüüüü çığlık çığlığa millet.. Metallica deniyor; en önde bunlar... Yahu dur; ne biliyorsun sen Roxette'i? Bon jovi mi gördün aq?

:/ off ulen, off.....

Demem o ki;
Yaşlanıyorum a dostlar.. Yakındır bıyıktaki beyazların popoya düşmesi :/

Sonradan eklenen not: bir de panpa var bak.. Panpa ne lan?

28 Ocak 2011 Cuma

Öküz Kıyıköy'de

Deklanşör sesi bahane, koşuşturmacadan/kalabalıktan uzaklaşmak, dağ-tepe-toprağa koşmak şahane diyerek düştüm yollara... Yıllar sonra.. Yeniden....


Dedemin hastalığını öğrendiğim günden bu yana unutmuştum mono-foto-safarilerimi; aklıma dahi gelmez olmuştu doğru düzgün...

Özlemişim :/


Hepsi bir yana... Günün yorgunluğunun üstüne dönüş yolunda yenen ızgara bonfile gibisi, hemen hiç bir şeyde yok sanırım.. Ha Kıyıköy'ün bütün etleri Bolu'nun, Düzce'nin, Erzurum'un yarım kilo kuşbaşısına yatıp kalkıp kurban olsun; orası ayrı bak..


Soruyorlar şimdi 'gittin kış vakti oralara, hasta olup döndün. değdi mi?' diye....

Değdi be blog... Anlamıyorlar ki Öküz'ü...

Hemmmm de nasıl değdi.....

25 Ocak 2011 Salı

Öküz Duası

Allah kimseyi,

"İstemiyorum"u net olarak duymasına rağmen, "neden?" diye dahi sormadan ceketini alıp kapıdan çıkamayacak kadar; "aşkına sahip çıkmak"la, "istenmediğini anlamamak" arasındaki ince çizgiyi farkedemeyecek kadar kör aşık etmesin.. Amin..

22 Ocak 2011 Cumartesi

Sevişileybıl & Un-Sevişileybıl Kadınlar

Hayatta iki tip kadın olmalı; sevişilebilirler, sevişilmemeliler... Bu ayrımı olmayan insandan korkacaksın arkadaş.

En yakın arkadaşın sevgilisine, akrabaya, 13-15 yaşındakilere yumulmanın gaayet sırada olduğu şu düzende bunu söylemek ne derece mantıklı, bilmiyorum.. Ben yapmadım mı? Bir kez -18 sırnaşmışlığım var bak; ama onda da "e ohaaa!! ne bileyim lan senin o yaşta olduğunu! eşşşek kadar duruyorsun!" hafifletici sebebi vardı sanki..

Gülme bak, var öyle şeyler... "Bunun nesi -18 lan! Donunda sallar bu bizi" diyesi geliyor bazen insanın...



Ehee.. Dur lan... 2 kez de evli maceram oldu(kırmızı surat öküz).... Oppsss... Öhöm.... Konuyu değiştiriyorum hemen.. ( iç ses: abe gelmeyin siz de garibin üstüne üstüne! en abaza vaktinde "seni çatır çatır şeyetmek istiyorum; ama aşık olmandan korkuyorum!" diyen kadına nasıl "hayır" diyebilir ortalama memleketim erkeği? )

En azından, "hiç aldatmadım.. hiç eş/dost/akraba kadınlarına ve-veya arkadaş statüsünde kalması gerektiğine inandıklarıma kem gözle bakmadım.. evli hususu hariç(gönüllü tecavüz edişler olmasına rağmen, en büyük utançlarımdandır), un-sevişileybıl biriyle hiç birlikte olmadım" diyebiliyorum çok şükür..

Hay sokiim... Gece gece nereden girdim bu mevzuya...
(Siz bu yazıyı hiç okumadınız farzetsek.. Hıı; olmaz mı?) Sıvamaya çalıştım sonlara doğru da; kendimi dahi ikna edebildim mi, emin değilim..

Onu bunu bilmem arkadaş! Büyük konuşacaksan ya pamuk pamuk bulutlar misali tertemiz olacaksın, ya da ortalamanın üzerinde bir "yüzsüz"... Öküz gibi önce z.çıp sonra alelacele sıvamaya kalkarsan; böyle pancar surat olur, saçma sapan bir yazı çıkartırsın ortaya :/

16 Ocak 2011 Pazar

Meriç Mevzusuna Öküz'ce Bakış

Meriç'lerin günahı yok.. Onun doğasında var hayvan olmak, 2 meme uğruna bildiği/öğrendiği tüm ahlaki değerleri çöpe atmak.. Asıl o Meriç'leri ısrarla kuyruğunda taşıyan, kendilerini iyi hissetmek adına "vazgeçilmezleri" yapan garıların ben aq!

"Ahlak, namus nedir?" diyorlar ya.. Şeklen dahi olsa, aşık olduğu adamın haricinde 10 Meriç'e birden kuyruk sallayan kadındır asıl ahlaksız olan(evet; onun adı "kuyruk sallamak".. o an yahut hiç bir zaman vermeyecek olmanız, asla mevzunun niteliğini değiştirmiyor bence)..

Miktiğimin düzeni! Aşık olduğu sevgilisiyle sevişeni ahlaksız yapar; 300 kişiye boncuk dağıtıp vermeyen, kraliçe olur... Sokiiiim!

Not1: Aynı şey erkek için de geçerli elbette.
Not2: Meriç= Sevgiliyi "huylandıran/kıllandıran/geren"(herkes değil yani) pipi/kuku sahibi vazgeçilmez arkadaş..

3 Ocak 2011 Pazartesi

Sanatsal Porno mu? (iç ses: o ne lan?)

Üniversite, porno, hedehödö tartışmalarına hiç girmeyeceğim; filmi izlemediğim için atıp tutmanın alemi yok şimdi.. Ama dvd towerlarını tıka basa porno filmlerle doldurmuş, hatta bizzat amatör/acizane porno filmler çevirmiş sıradan bir memleketim erkeği olarak net söyleyebilirim: "Porno, asla ama asla sanat değildir.. Hatta sanattan ne derece uzaklaşırsa, o derece pornodur porno"..

Erotik film ve pornoyu ısrarla karıştırmak ister kimileri.. Temelinde "kadın" faktörü var bunun.. Daha doğrusu, kadın ve garı kılıklı erkek faktörü.. Bu ince / nafif bünyeler, pornoyu yalnızca hardcore olarak görmek istemiyor istememesine de; bu talepleri genleriyle oynamaya çalıştıkları pornonun içeriğini/yapısını/anlamını değiştiriyor mu? Orası tartışılır işte..

Pornoda "anlam"ın, "mesajın" işi var mı? Konulu porno mu, zencili porno mu? Yontulmamış bir erkek kafasının bu sorulara vereceği cevap kısa ve nettir: Porno ne kadar radikalleşirse, sanattan-ince ayrıntılardan ne kadar soyutlanırsa o derece pornodur( O derece makbul müdür? bak orasını bilmem.. Herkes midesinin izin verdiği kadarını alır; almadığını masada bırakır. +Mide kapasitelerinin sağında-solunda-köşesinde "istismar" kelimesi barınanları, gönüllü olarak ateşte çevirebilir, seve seve ince ince dilimlere ayırabilirim elbette. Dangoloz örneklerden bahsetmiyorum. )

Erotizmle yoğurulmuş konulu pornomsular(yani sınırlarını zorlayan erotik filmler), pek çok kişiye(ben dahil) zaman zaman daha çekici gelse de; porno, pornodur arkadaşlar..
Yine odunsu, yine tempolu, yine hayvaaaani.. :P

Bir de pornoyu sosyal hayatın içine sokma çabası var ki, ben dahi anlam veremiyorum açıkçası buna. "Maksat adrenalin/heyecan"; eyvallah, bu açıdan bakıldığında her şey gayet güzel-hoş da... Bir yerde de durmak lazım sanki.. Sevmiyor Öküz aşırı özgürlükçüleri/bitli marjinalleri..

Not2: Peter North abimiz döktüğü boncuk boncuk teri nakite çevirip, Ferarri almış kendine..

Gel de İman Sahibi Olma

Kime ne zaman küfür edecek olsam, çok geçmiyor, onu/o durumu daha iyi anlamamı sağlayacak, "hayatta ne çok şey varmış" dedirtecek benzer zamazingolar bizzat başıma geliyor..

"Vay ipne, o şartlardaki kadınla / kızla yatılır mı!" diyorum, 2 hafta sonra aynı şartlardaki x bir başka kadınla yatakta buluyorum kendimi.. "Beni niye terketti / niye reddetti" diyorum; 3-5 ay sonra, tıpa tıp aynı senaryo ile ben bir başkasını terkediyorum.

Kime ne faydası var emin değilim; ama iş işten geçtikten sonra dahi olsa, "oluyormuş/her şey biz insanlar içinmiş" demeyi öğreniyor bünye.. Büyük konuşmadan/yargılamadan önce 2 kez düşünmek gerektiğini kazıyor bir taraflara..

"Hayat bildiğin, düşündüğün gibi bir şey değil"i anlatıyor sanki yukarıdaki. Anla(ya)madan devam eden/göçüp giden nicelerine şahitlik ettikçe de, oluşan fotoğraf, daha da bir işaret gibi yansıyor optimist gözlüklerime (iç ses: öküz ve pembe gözlükler??); seviyor belli ki beni :)

Not1: Twitter yaptım.. Eli kulağında sıkılacağımı tahmin ediyorum; ama o vakite kadar: http://www.twitter.com/pisokuz adresindeyim..